22 Mart 2016 Salı

Uzaktan Eğitim Nasıl Uygulanır

2.4 Uzaktan Eğitim Nasıl Yapılır?


Öğrenci ile öğretmenin aynı fiziksel ortamda bulunma olanağının olmadığı durumlarda eğitim faaliyetlerinin devam edebilmesi, bu durumdaki öğrencilere eğitim hizmetlerinin götürülebilmesi için “uzaktan eğitim” yönteminin kullanılması gerekir. Uzaktan eğitim; öğrenci ve öğretmen arasında bilgi alışverişinin sağlanabileceği, iletişime olanak veren bir platform üzerinden yapılır.

 İlk zamanlarda uzaktan eğitim çalışmalarının yürütülebilmesi için gerekli iletişim mektupla yapılıyordu, iletişim platformu olarak sadece posta hizmetleri kullanılmaktaydı. Öğrenciler ders notlarını ve diğer evraklarını posta yoluyla alıyorlardı ve uzaktan eğitim sadece birkaç tane eğitimcinin kişisel çalışmaları ile yürütülüyordu. Bu eğitim şeklinin insanların hayatlarında önemli bir boşluğu doldurduğunun anlaşılması üzerine, mektupla uzaktan eğitim, kurumsallaşma yoluna gitmiştir. Mektupla eğitim veren ilköğretim, lise, üniversite seviyesinde kurumlar açılmıştır. Uzaktan eğitimin tarihsel gelişimine bakıldığında; uzaktan eğitim kurumlarının, gelişen teknoloji ile radyo ve televizyon üzerinden yapılan eğitim yayınları desteğinde, verdikleri eğitimlerin kalitesini ve etki alanını arttırdıkları söylenebilir. Buraya kadar anlatılan yöntemlerle yapılan uzaktan eğitim hizmeti şu şekilde verilir: 

i) Eğitim materyalleri (kitaplar, ders notları, vs.) öğrencilere posta yoluyla ya da varsa bulundukları şehirlerdeki bürolar aracılığıyla ulaştırılır.
ii) Öğrenciler dersleri bu notlardan ve kurumun yaptığı radyo ya da televizyon yayınlarında takip ederler.
iii) Öğrenciler, eğitim veren kurumun belirleyeceği yer ve zamanlarda sınavlara tabi tutulurlar.
iv) Eğitim süresi biten ve başarılı olan öğrencilere eğitim veren kurumun yetkisi çerçevesinde diploma veya sertifika verilerek eğitim süreci tamamlanır.

Bu eğitim şekli her ne kadar özellikle çalışmak zorunda kalan insanların eğitim ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılasa da, eğitim açısından üç önemli eksiği vardır. Birincisi; öğrencinin öğretmenle sınıfta olduğu gibi iletişim kurma olanağı yoktur. Kitap ve ders notları haricindeki, radyo veya televizyon üzerinden yapılan eğitim çalışmaları, belirli saatlerde yayınlanan programlar halinde sunulmaktadır. Bu programları takip eden bir öğrenci ise, anlatılan dersi izlemekten ve kendince not tutmaktan başka bir şey yapamaz; soru sorma olanağı yoktur. İkinci olarak, aldığı dersin yayınlanma saatini kaçıran bir öğrencinin bunu telafi etme şansı çok azdır. Kurum tekrar yayını yapıyorsa o yayını beklemek zorundadır. Bunun haricinde eğitim yayınları bazı kayıt cihazları ile kaydedilip onlardan tekrar tekrar faydalanabilse de herkesin kayıt yapma olanağı olmayabilir. Üçüncü önemli eksiklik ise uygulamalı derslerin (laboratuar ya da atölye çalışmaları) uzaktan eğitim ile verilememesidir. Tüm bu eksikliklerine rağmen uzaktan eğitim, özellikle okula gitme imkanı olmayan insanların eğitim ihtiyaçlarını büyük oranda karşılamış; eğitim hizmetlerinin yürütüldüğü ülkelerin en uzak bölgelerine de ulaştırılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Burada vurgulanmak istenilen durum, yakın zamana kadar uygulan klasik uzaktan eğitim faaliyetlerinin kısa bir açıklamasıdır. Günümüzde iletişimin vazgeçilmezi olan internet teknolojisi ile web sayfaları üzerinden her çeşit veri aktarımı mümkün olmaktadır. Buna bağlı olarak uzaktan eğitim hizmetleri artık, bu sayfalar üzerinden verilmektedir. Verilen eğitimle ilgili ders içerikleri bir editör programı yardımıyla hazırlanan web sayfasından yayınlanarak öğrencilere ulaştırılır. Gelişen internet teknolojileri bu ders içeriğinin hareketli resim, animasyon, ses ve video gibi bileşenler içermesine; ders içeriğinin öğrencilerle etkileşim kurarak ve konuların interaktif bir şekilde öğretilmesine olanak sağlar. Bu eğitim sisteminde, web üzerinden canlı video bağlantıları, video konferanslar ve sanal sınıflar gibi etkileşimli görsel sunumlar vardır. Ayrıca chat/sohbet odaları sayesinde karşılıklı anlık iletişim gibi pek çok olanak internet üzerinden öğrencilere sunulabilmektedir. Ders içeriklerinin hazırlanması, dağıtılması ve tekrar kullanımı amacıyla geliştirilen SCROM standardı ile sanal ortamda eğitim süreci büyük ölçüde düzene kavuşmuştur. Böylece uzakta eğitim sistemlerinde kargaşa ve karışıklık ortadan kalkmıştır. 

Uzaktan eğitim, normal eğitim gibi kurumsaldır ve sistematik çalışır. Öğrencilere aynı normal okullarda olduğu gibi derslere devam zorunluluğu getirilebilir. İnternet üzerinden yapılan uzaktan eğitimin en önemli farkı ders içeriklerinin tekrar kullanılabilmesidir. Öğrenciler kendi evlerinden ya da uygun başka herhangi  bir yerden bilgisayar veya mobil cihazlar üzerinden istediği zaman sisteme girip, eğitim faaliyetine katılabilirler. Ayrıca canlı ders anlatımları, video konferans uygulamaları ve final sınavlarının yapılması gibi durumlarda, eğitimi veren kurum, gerektiğinde zaman ve mekan sınırlaması getirebilir. 

Uzaktan eğitim, eğitim kurumları ve bireysel girişimcilerle hedef kitleyi oluşturan öğrenciler arasındaki mesafeyi kapatır; hem kişilere hem de kurumlara uzak yerlerdeki insanlara eğitim hizmeti götürme ve etki alanını genişleterek daha çok kişiye zahmetsizce ulaşma olanağını sağlar. Bununla beraber uzaktan eğitim, özellikle kurumlar için pahalı altyapı gereksinimleri ve konusunda uzman teknik personel istihdamı gibi çözülmesi zaman alan sorunları da yanında getirmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere bu eğitim şeklinin avantajlarının yanında bazı dezavantajları da vardır. 



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

Türkiye'de İlk Uzaktan Eğitim Calışmaları

2.3 Ülkemizde Uzaktan Eğitim

Türkiye’de uzaktan eğitim ilk olarak 1927 yılında eğitim sorunlarının görüşüldüğü bir toplantıda ele alınmış fakat sadece fikir bazında kalmış ve uygulamaya geçirilememiştir. Konu ile ilgili tartışmalar 1950’li yıllara kadar devam etmiştir. Türkiye’de uygulanan uzaktan eğitimin tarihi gelişimi ise aşağıdaki gibi sıralanabilir.


i) 1927: Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati tarafından konunun tartışılması,
ii) 1956: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Banka Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsünde başlaması,
iii) 1961: Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Mektupla Öğretim Merkezi kurulması,
iv) 1966: Mektupla Öğretim Merkezi’nin genel müdürlük olması,
v) 1975: Yay-Kur eğitimleri ile uzaktan eğitim çalışmalarının geliştirilmesi,
vi) 1978: Açık üniversite kurulmasına karar verilmesi,
vii) 1981: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin açılması,
viii) 1981: Anadolu Üniversitesi TRT işbirliği ile okul televizyonu kullanılarak eğitim vermeye başlanması,
ix) 1992: Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Açıköğretim Lisesi’nin açılması,
x) 1998: ODTÜ’de İnternet ile Eğitim kullanılarak IDEA Paketi uygulamasının başlatılması[3].

Ülkemizde uzaktan eğitim düşüncesi, cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra ortaya atılmış olmasına rağmen bu yönde çalışmalara 1950’li yıllardan sonra başlanabilmiştir. İlk olarak mektupla başlayan uzaktan eğitim çalışmaları Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin açılması ve TRT’nin altyapısının kullanılması ile radyo ve televizyon üzerinden devam etmiştir. 1998 yılında ODTÜ’nün başlattığı çalışma ile internet ortamına taşınan uzaktan eğitim, bugün pek çok üniversitenin kendi bünyelerinde başlattıkları uzaktan eğitim programları ile başarılı bir şekilde devam etmekte ve gelişim sürecini sürdürmektedir.

Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

Kaynaklar:

[3]    http://tr.wikipedia.org/wiki/Uzaktan_eğitimin_tarihsel_gelişimi. (10 Ocak 2012)