24 Nisan 2016 Pazar

Uzaktan Egitimin Bir Avantajı Var mı

2.5 Uzaktan Eğitimin Avantajları

Uzaktan eğitim kavramı 200 yıldan beri var olmasına karşın gerçek anlamı ve etkinliği ancak içinde bulunduğumuz çağda anlaşılabilmiştir. Bazı zorluklardan dolayı bir öğretim kurumuna devam edemeyen insanlarının uzaktan eğitim kurumlarına yönelmeleri, uzaktan eğitim için bir talep patlamasına yol açmıştır. Bu eğitim, günümüzde her kesimden insanın rağbet göstermesi ile önemli bir sistem haline gelmiştir. Son zamanlarda, birçok yüksek öğretim kurumları bünyelerinde uzaktan eğitim merkezleri açmışlar ve örgün eğitim programlarını uzaktan eğitim sistemine uyarlamaya başlamışlardır. Özellikle internet teknolojilerinin eğitim/öğretim için gerekli olan bilgi transferini kolaylaştırmış olması, insanların bu eğitim sistemini tercih etmeleri için temel neden olmuştur. Uzaktan eğitim, örgün eğitime nazaran hem eğitim veren kurum için hem de bu hizmetten faydalanmak isteyen insanlar için pek çok avantajlar sumaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir.

1- Artan öğretim fırsatları,
2- Farklı coğrafik konumlarda daha fazla kişiye ulaşarak, gereken öğretimin zamanında verilmesi,
3- Çok farklı yerlerde olabilen konu uzmanlarına, gerçek zamanda erişim,
4- Öğretim ortam ve metotlarında artan esneklik,
5- Öğretmen ve öğretim kaynaklarının paylaşımındaki artış,
6- Öğrencinin çalıştığı yerde eğitilmesinin sağlanması ile artan üretkenlik,
7- Öğrenci yolculukları ve masraflarında azalma,
8- Öğretim ortamı ile gerçek çalışma ortamı arasındaki farklılığın azalması,
9- Öğretim masraflarında önemli ölçüde azalma,
10- Öğrencilerin derslere erişimini kolaylaştırma,
11- Bilgiye erişimin hızlanması ve kolaylaşması,
12- Öğretim materyalinin dağıtımının hızlanmasıdır[4].

Uzaktan eğitim sisteminde üretilen ders materyalleri standardize edilmiştir.  Bunun üç faydası vardır. Birincisi, bir kurumda üretilen ders içeriğinin aynı standardı kullanan diğer eğitim kurumları arasında paylaşılabilir ve sorunsuz olarak kullanılabilir olmasıdır. Bu sayede ilgili materyalin hazırlanması için harcanan zamandan tasarruf sağlanır. İkincisi, standart bir paket haline getirilmiş olan ders içeriğinin bir sonraki eğitim dönemlerinde de kullanılabilir olmasıdır.

Dijital ortamda üretilen materyal için  yazılım sürümü haricinde eskime yıpranma gibi sorunlar olmadığından bir kez üretilen içerik tekrar tekrar kullanılabilir. Üçüncüsü ise bilgisayar ortamında üretilen içeriğin yeni gelişmelere, güncel olaylara uygun olarak değiştirilmesi, yenilenmesi veya geliştirilmesinin mümkün olmasıdır. Bu iş için yazılan tasarım programları eğitimcinin ders içeriğini geliştirmesi için gerekli olan esnekliği ve olanağı sağlar. Yine aynı şekilde geliştirilen bu içerik standart bir paket haline getirilebilir.

Ders içeriklerinin yenilenebilir, yinelenebilir ve taşınabilir olması uzaktan eğitimin eğitimciler için sunduğu en önemli avantajdır. Aynı durum eğitim hizmetini alan kişiler için de geçerlidir. Eğitim aldıkları kurumun sitesinden ders içeriklerini bilgisayarına indirebilir, dilerse akıllı cep telefonu ya da tablet bilgisayar gibi taşınabilir araçlar yardımıyla istediği zaman istediği yerde konu tekrarı yapabilir. Uzaktan eğitimin temel amacı ve en önemli avantajı zamandan ve mekandan bağımsız bir şekilde eğitimin yapılabilmesidir.




Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

Kaynaklar:

[4]    http://lms.firat.edu.tr  (10 Ocak 2012).

22 Mart 2016 Salı

Uzaktan Eğitim Nasıl Uygulanır

2.4 Uzaktan Eğitim Nasıl Yapılır?


Öğrenci ile öğretmenin aynı fiziksel ortamda bulunma olanağının olmadığı durumlarda eğitim faaliyetlerinin devam edebilmesi, bu durumdaki öğrencilere eğitim hizmetlerinin götürülebilmesi için “uzaktan eğitim” yönteminin kullanılması gerekir. Uzaktan eğitim; öğrenci ve öğretmen arasında bilgi alışverişinin sağlanabileceği, iletişime olanak veren bir platform üzerinden yapılır.

 İlk zamanlarda uzaktan eğitim çalışmalarının yürütülebilmesi için gerekli iletişim mektupla yapılıyordu, iletişim platformu olarak sadece posta hizmetleri kullanılmaktaydı. Öğrenciler ders notlarını ve diğer evraklarını posta yoluyla alıyorlardı ve uzaktan eğitim sadece birkaç tane eğitimcinin kişisel çalışmaları ile yürütülüyordu. Bu eğitim şeklinin insanların hayatlarında önemli bir boşluğu doldurduğunun anlaşılması üzerine, mektupla uzaktan eğitim, kurumsallaşma yoluna gitmiştir. Mektupla eğitim veren ilköğretim, lise, üniversite seviyesinde kurumlar açılmıştır. Uzaktan eğitimin tarihsel gelişimine bakıldığında; uzaktan eğitim kurumlarının, gelişen teknoloji ile radyo ve televizyon üzerinden yapılan eğitim yayınları desteğinde, verdikleri eğitimlerin kalitesini ve etki alanını arttırdıkları söylenebilir. Buraya kadar anlatılan yöntemlerle yapılan uzaktan eğitim hizmeti şu şekilde verilir: 

i) Eğitim materyalleri (kitaplar, ders notları, vs.) öğrencilere posta yoluyla ya da varsa bulundukları şehirlerdeki bürolar aracılığıyla ulaştırılır.
ii) Öğrenciler dersleri bu notlardan ve kurumun yaptığı radyo ya da televizyon yayınlarında takip ederler.
iii) Öğrenciler, eğitim veren kurumun belirleyeceği yer ve zamanlarda sınavlara tabi tutulurlar.
iv) Eğitim süresi biten ve başarılı olan öğrencilere eğitim veren kurumun yetkisi çerçevesinde diploma veya sertifika verilerek eğitim süreci tamamlanır.

Bu eğitim şekli her ne kadar özellikle çalışmak zorunda kalan insanların eğitim ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılasa da, eğitim açısından üç önemli eksiği vardır. Birincisi; öğrencinin öğretmenle sınıfta olduğu gibi iletişim kurma olanağı yoktur. Kitap ve ders notları haricindeki, radyo veya televizyon üzerinden yapılan eğitim çalışmaları, belirli saatlerde yayınlanan programlar halinde sunulmaktadır. Bu programları takip eden bir öğrenci ise, anlatılan dersi izlemekten ve kendince not tutmaktan başka bir şey yapamaz; soru sorma olanağı yoktur. İkinci olarak, aldığı dersin yayınlanma saatini kaçıran bir öğrencinin bunu telafi etme şansı çok azdır. Kurum tekrar yayını yapıyorsa o yayını beklemek zorundadır. Bunun haricinde eğitim yayınları bazı kayıt cihazları ile kaydedilip onlardan tekrar tekrar faydalanabilse de herkesin kayıt yapma olanağı olmayabilir. Üçüncü önemli eksiklik ise uygulamalı derslerin (laboratuar ya da atölye çalışmaları) uzaktan eğitim ile verilememesidir. Tüm bu eksikliklerine rağmen uzaktan eğitim, özellikle okula gitme imkanı olmayan insanların eğitim ihtiyaçlarını büyük oranda karşılamış; eğitim hizmetlerinin yürütüldüğü ülkelerin en uzak bölgelerine de ulaştırılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Burada vurgulanmak istenilen durum, yakın zamana kadar uygulan klasik uzaktan eğitim faaliyetlerinin kısa bir açıklamasıdır. Günümüzde iletişimin vazgeçilmezi olan internet teknolojisi ile web sayfaları üzerinden her çeşit veri aktarımı mümkün olmaktadır. Buna bağlı olarak uzaktan eğitim hizmetleri artık, bu sayfalar üzerinden verilmektedir. Verilen eğitimle ilgili ders içerikleri bir editör programı yardımıyla hazırlanan web sayfasından yayınlanarak öğrencilere ulaştırılır. Gelişen internet teknolojileri bu ders içeriğinin hareketli resim, animasyon, ses ve video gibi bileşenler içermesine; ders içeriğinin öğrencilerle etkileşim kurarak ve konuların interaktif bir şekilde öğretilmesine olanak sağlar. Bu eğitim sisteminde, web üzerinden canlı video bağlantıları, video konferanslar ve sanal sınıflar gibi etkileşimli görsel sunumlar vardır. Ayrıca chat/sohbet odaları sayesinde karşılıklı anlık iletişim gibi pek çok olanak internet üzerinden öğrencilere sunulabilmektedir. Ders içeriklerinin hazırlanması, dağıtılması ve tekrar kullanımı amacıyla geliştirilen SCROM standardı ile sanal ortamda eğitim süreci büyük ölçüde düzene kavuşmuştur. Böylece uzakta eğitim sistemlerinde kargaşa ve karışıklık ortadan kalkmıştır. 

Uzaktan eğitim, normal eğitim gibi kurumsaldır ve sistematik çalışır. Öğrencilere aynı normal okullarda olduğu gibi derslere devam zorunluluğu getirilebilir. İnternet üzerinden yapılan uzaktan eğitimin en önemli farkı ders içeriklerinin tekrar kullanılabilmesidir. Öğrenciler kendi evlerinden ya da uygun başka herhangi  bir yerden bilgisayar veya mobil cihazlar üzerinden istediği zaman sisteme girip, eğitim faaliyetine katılabilirler. Ayrıca canlı ders anlatımları, video konferans uygulamaları ve final sınavlarının yapılması gibi durumlarda, eğitimi veren kurum, gerektiğinde zaman ve mekan sınırlaması getirebilir. 

Uzaktan eğitim, eğitim kurumları ve bireysel girişimcilerle hedef kitleyi oluşturan öğrenciler arasındaki mesafeyi kapatır; hem kişilere hem de kurumlara uzak yerlerdeki insanlara eğitim hizmeti götürme ve etki alanını genişleterek daha çok kişiye zahmetsizce ulaşma olanağını sağlar. Bununla beraber uzaktan eğitim, özellikle kurumlar için pahalı altyapı gereksinimleri ve konusunda uzman teknik personel istihdamı gibi çözülmesi zaman alan sorunları da yanında getirmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere bu eğitim şeklinin avantajlarının yanında bazı dezavantajları da vardır. 



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

Türkiye'de İlk Uzaktan Eğitim Calışmaları

2.3 Ülkemizde Uzaktan Eğitim

Türkiye’de uzaktan eğitim ilk olarak 1927 yılında eğitim sorunlarının görüşüldüğü bir toplantıda ele alınmış fakat sadece fikir bazında kalmış ve uygulamaya geçirilememiştir. Konu ile ilgili tartışmalar 1950’li yıllara kadar devam etmiştir. Türkiye’de uygulanan uzaktan eğitimin tarihi gelişimi ise aşağıdaki gibi sıralanabilir.


i) 1927: Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati tarafından konunun tartışılması,
ii) 1956: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Banka Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsünde başlaması,
iii) 1961: Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Mektupla Öğretim Merkezi kurulması,
iv) 1966: Mektupla Öğretim Merkezi’nin genel müdürlük olması,
v) 1975: Yay-Kur eğitimleri ile uzaktan eğitim çalışmalarının geliştirilmesi,
vi) 1978: Açık üniversite kurulmasına karar verilmesi,
vii) 1981: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin açılması,
viii) 1981: Anadolu Üniversitesi TRT işbirliği ile okul televizyonu kullanılarak eğitim vermeye başlanması,
ix) 1992: Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Açıköğretim Lisesi’nin açılması,
x) 1998: ODTÜ’de İnternet ile Eğitim kullanılarak IDEA Paketi uygulamasının başlatılması[3].

Ülkemizde uzaktan eğitim düşüncesi, cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra ortaya atılmış olmasına rağmen bu yönde çalışmalara 1950’li yıllardan sonra başlanabilmiştir. İlk olarak mektupla başlayan uzaktan eğitim çalışmaları Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin açılması ve TRT’nin altyapısının kullanılması ile radyo ve televizyon üzerinden devam etmiştir. 1998 yılında ODTÜ’nün başlattığı çalışma ile internet ortamına taşınan uzaktan eğitim, bugün pek çok üniversitenin kendi bünyelerinde başlattıkları uzaktan eğitim programları ile başarılı bir şekilde devam etmekte ve gelişim sürecini sürdürmektedir.

Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

Kaynaklar:

[3]    http://tr.wikipedia.org/wiki/Uzaktan_eğitimin_tarihsel_gelişimi. (10 Ocak 2012)

31 Ocak 2016 Pazar

Uzaktan Eğitimin Tarihi

2.2 Uzaktan Eğitimin Tarihçesi


Her ne kadar kesin bir başlangıç tarihi belirlenemese de uzaktan eğitim uygulamalarının organize bir yapıda kullanımına 18. yüzyılda rastlanmaktadır. Özetle maddeler halinde incelenirse; uzaktan eğitim uygulamalarının tarihsel gelişimini aşağıdaki şekliyle sıralamak mümkündür:

i) 1728: İlk uzaktan eğitim çalışması Boston gazetesinde “Steno Dersleri” ile başlamıştır.
ii) 1833: İsveç Üniversitesinde Hanımlara “Mektupla Kompozisyon Dersleri” verilmiştir.
iii) 1840: Stenografi eğitimcisi olan Isaac Pitman İngiltere Bath’da mektupla steno öğretmeye başladı. Pitman genellikle ilk modern eğitimci olarak bilinir.
iv) 1892: Chicago Üniversitesi’nde ilk Mektupla Eğitim Bölümü açılmıştır.
v) 1898: İsveç’te kurulan ve uzaktan eğitimde dünyanın önde gelen kurumlarından olan “Hermands” kurulmuştur. Bu kurumda dil eğitimi yapılmıştır.
vi) 1906: Yazışmalı İlköğretim ABD’de başlamıştır.
vii) 1919: ABD’de ilk eğitim ile ilgili radyo istasyonu kurulmuştur.
viii) 1920: ABD’de 176 tane eğitim amaçlı radyo istasyonu kurulmuştur.
ix) 1923: ABD’de Mektupla Lise Eğitimi başlamıştır.
x) 1932-1937: ABD eğitim televizyonu yayınları IOWA Üniversitesi’nde başlamıştır.
xi) 1939: Fransa’da savaş yıllarında uzaktan eğitim ile öğrencilerin eğitimi sağlanmıştır.
xii) 1960: İngiltere’de ilk açık öğretim veren üniversite olan “British Open University” açılmıştır[3].

Bu tarihsel sıralamadan da görüldüğü gibi uzaktan eğitim; ilk olarak, kişisel gelişim sürecinde insanlara meslek kazandırmak amacıyla uygulanmaya başlanmıştır. Bireysel çabalarla başlayan uzaktan eğitim çalışmaları, zamanla önemli eğitim kurumlarında kendine yer edinmiş; mektupla öğretim şeklinde verilen eğitimler, zamanın teknolojik olanakları ile radyo ve televizyondan da faydalanılarak daha geniş kitlelere ulaşmıştır. İngiltere’de British Open University’in açılmış olması, insanların bu eğitim türüne ne kadar ilgi gösterdiğinin; bu eğitim şeklinin toplumda önemli bir boşluğu doldurduğunun kanıtıdır. Önceleri mektupla başlayan, radyo ve televizyon yayınları ile etki alanının genişleterek devam eden uzaktan eğitim çalışmaları, bugün internet üzerinden devam etmektedir.



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

Kaynaklar:

[3]    http://tr.wikipedia.org/wiki/Uzaktan_eğitimin_tarihsel_gelişimi. (10 Ocak 2012)

Uzaktan Eğitim Nedir Tam Olarak?

UZAKTAN EĞİTİM


2.1 Uzaktan Eğitim Nedir?


Öğrenci ve öğretmenin, eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi için, öğretim materyalinin sunulabileceği uygun bir sınıf ortamının bulunması gerekir. Sınıf ortamı, öğrenci ve öğretmen arasında yüz yüze iletişimin kurulmasını ve bilginin sağlıklı bir şekilde aktarılmasını sağlar. Öğrenci, öğretmenle aynı fiziksel ortamda değilse, yüz yüze iletişim olanağı ortadan kalkar. Bu durumda eğitime devam edilebilmesi için, öğretmen ve öğrenci arasındaki bilgi aktarımı uzak mesafe iletişim araçları ile sağlanır. Bu araçlar zamanın şartlarına göre çeşitlilik gösterir. Önceleri; posta, radyo, televizyon gibi iletişim araçları ile yapılan bilgi aktarımı, internet teknolojisi ile farklı boyutlara taşınmıştır. İnternet, bilgisayar kullanıcılarına, bilgi paylaşımını etkileşimli bir şekilde gerçekleştirme olanağı sunmuştur. Kullanılan teknoloji ne olursa olsun temel hedef, eğitim kurumunun bulunduğu yerden uzaktaki insanlara da eğitim-öğretim hizmeti verebilmesidir. Uzaktan eğitim kavramı bu temel hedef üzerine kurulmuştur.

Özgün bir tanım yapmak gerekirse uzaktan eğitim; en yalın tanımıyla öğretici ve öğrencilerin aynı fiziksel ortamı paylaşmaksızın hatta bazı çalışmalarda aynı zaman dilimini de paylaşmadıkları, teknolojik araçların işe koşulması yoluyla eğitim-öğretim-öğrenim çalışmalarının belirli bir program çerçevesinde sürdürülebilmesidir[1].

Uzaktan eğitimde amaç daha geniş kitlelere eğitim hizmeti sunmak; eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaktır. Geleneksel eğitim yöntemlerinde olduğu gibi, organize edilmiş bir yapıya sahiptir ve teknolojik olanaklardan sonuna kadar faydalanan bir eğitim planlıdır. Geleneksel eğitimden farkı; öğrenciye, öğretmenle aynı ortamda bulunmaksızın eğitim alma olanağı sunmasıdır. Buna ek olarak öğrenci, daha önceden filme alınmış dersleri sonradan tekrar tekrar izleme olanağına da sahiptir. Bu sayede zaman kısıtlamasından da kurtulmuş olur; istediği eğitimi eşzamansız(asenkron) olarak da alabilir.

En geniş tanımıyla uzaktan eğitim geleneksel öğrenme-öğretme yöntemlerindeki sınırlılıklar nedeniyle sınıf içi etkinliklerin yürütülme olanağı bulunmadığı durumlarda eğitim çalışmalarını planlayanlar ve uygulayanlar ile öğrenenler arasında iletişim ve etkileşimin özel olarak hazırlanmış öğretim üniteleri ile çeşitli ortamlar yoluyla belirli bir merkezden sağlandığı bir öğretim yöntemidir [2].



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

Kaynaklar:
[1]    Gülnar, B., Bilgisayar ve İnternet Destekli Uzaktan Eğitim Programlarının Tasarım, Geliştirme Ve Değerlendirme Aşamaları (Suzep Örneği), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 19, 259-271, (2008)

[2]    Kazu,Y. İ., Özdemir, O., 2002, Teknik Öğretmen Adaylarının Uzaktan Eğitimle İlgili Görüş ve Beklentileri (Fırat Üniversitesi Örneği) Fırat Üniversitesi Enformatik Bölümü, XI. Eğitim Bilimleri Kongresi,Yakındoğu Üniversitesi Lefkoşa, KKTC. (23-26 Ekim 2002).

Uzaktan Eğitime Başlamak

Bu yazı dizisinde Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması adlı tez çalışmamın metnini sizlerle paylaşacağım 

Giriş


Eğitim tarih boyunca tüm toplumların ortak sorunu olmuştur. En ilkel toplumdan, en gelişmiş topluma kadar herkes bu durum ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Gençlerin eğitilmesi ve topluma yararlı hale getirilmesi amacıyla, kendi teknolojik olanaklarına ve yaşam biçimlerine göre çeşitli kurumlar meydana getirmişlerdir. Günümüzde bu kurumlara okul adı verilmektedir. Dünyanın her yerinde ve her dilde okul kelimesine karşılık gelen bir sözcük mutlaka kullanılmaktadır.

Uzun yıllar boyunca gençlerin eğitilmesini üstlenmiş olan bu kurum; derslikler, okul yönetimi, öğrenci ve öğretmenlerden oluşan klasik yapısını korumakta ve aynı şekilde kuruluş amacına hizmet etmeye devam etmektedir. Bu kurumlarda eğitim ve öğretim işi öğretmenler tarafından, derslerin birebir öğrencilere aktarılması ile yapılmaktadır. Öğretmen ders içeriğini tahtaya yazmakta ve bu içerik ile ilgili ayrıntılı bilgileri sözlü olarak anlatarak konuyu işlemektedir. Bunların dışında dersin içeriğine göre çeşitli materyaller (örnek resimler, deney aletleri, vs.) kullanılmaktadır. Bu eğitim, yüzyıllardır süregelen klasik eğitim şeklidir.

Bilgisayarların günlük hayatta kullanıma geçmesi, her şeyi olduğu gibi eğitim sektörünü de etkilemiştir. Bilgisayar okur-yazarlığı artık vazgeçilmez olunca da okullarda ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Gelişen teknoloji ve haberleşme olanakları ile beraber bilgisayar, sadece okullarda okutulan bir ders olmakla kalmayıp diğer derslerin yapıldığı bir ortam haline gelmiştir. Özellikle gelişmiş toplumlarda, dersler bilgisayar ortamında verilmeye başlanmıştır.

Bilgisayar ve internet teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak, hızlı ve sağlıklı iletişim imkanları sağlanmıştır. İnternet adeta ülkeler arasındaki sınırları kaldırmış ve insanlara birbirleri ile kolaylıkla iletişim kurabilme olanağını sunmuştur. Tüm bu gelişmelerden eğitim kurumları da payını almıştır. İnternet bağlantısında yüksek hızlara ulaşılması, eğitim hizmetini sınıf ortamına bağlı olmaktan kurtarmış, bu hizmeti bilgisayarın ve internet bağlantısının olduğu her yere ulaştırma olanağını sağlamıştır.

Bu gelişmelerle beraber yeni bir kavram olan “Uzaktan Eğitim” ortaya çıkmıştır. Aslında uzaktan eğitimin tarihi çok daha eskilere dayanmaktadır. Daha önceleri posta, radyo veya televizyon yoluyla da uzaktan eğitim çalışmaları yapılmış ve mümkün mertebede başarı sağlanmıştır. Ancak bu şekilde bir eğitim karşılıklı iletişim ve etkileşimden yoksundur. İnternet üzerinden bilgisayar ortamında verilen eğitim ise öğrenci, öğretmen ve ders materyali arasındaki etkileşim sorununu çözmüştür. Gelişen teknoloji derslerin internet üzerinden anlık olarak takip edilmesine olanak sağlamıştır.

Bilgisayarın günlük hayatta kullanılmaya başlanması, beraberinde bu makineleri kullanmaya yönelik işletim sistemi denen programların yazılması ihtiyacını ortaya çıkardığı gibi, internet aracılığıyla yapılan uzaktan eğitimde de öğretmen, öğrenci ve ders materyali arasındaki etkileşimi sağlayacak ortak bir platformun, bir ara yüzün yazılması ihtiyacını doğurmuştur. Bu amaçla yazılan programlar tüm dünyada Learning Management System (LMS) adıyla anılmaktadır. Dilimize “Öğrenme Yönetim Sistemi” olarak çevirebileceğimiz bu programların piyasada pek çok çeşidi bulunmaktadır. Bu programlardan bazıları ücretli olup kullanmak için telif hakkı çerçevesinde belirlenen ücretin ödenmesi gerekmektedir. Bunun yanında ücretsiz olan LMS programları da bulunmaktadır. Günümüzde pek çok üniversitenin yanında, özel şirketler de şirket içi eğitimlerini verirken LMS’den faydalanmaktadır. LMS’ e olan bu ilgi, onun önemini daha da arttırmaktadır.

Bu tezin temel amacı, günümüz koşullarında giderek önemi artan, uzaktan eğitim kavramını kısaca tanıtmak ve bu eğitim hizmetinin internet üzerinden verilmesini sağlayan açık kaynak kodlu LMS yazılımlarını inceleyerek, bunları kendi içinde karşılaştırmaktır. Bunu yapmak için uzaktan eğitim çalışmalarında en çok tercih edilen LMS yazılımları seçilmiştir.

Bu tez şu şekilde planlanmıştır. Birinci bölümde, uzaktan eğitim konusuna kısa bir giriş yapılmıştır. İkinci bölümde, uzaktan eğitim kavramı, tarihsel gelişimi ve uygulanma biçimleriyle birlikte ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, Öğrenme Yönetim Sisteminin ne olduğu, nasıl çalıştığı ve çeşitleri anlatılmıştır. Dördüncü bölümde, açık kaynak kodlu yazılımlar hakkında bilgiler verilmiş ve açık kaynak kodlu LMS yazılımlarının üretilmesinde kullanılan teknolojilerden bahsedilmiştir. Beşinci bölümde, LMS yazılımları için bir standart haline gelen Paylaşılabilir İçerik Nesne Referans Modeli(Sharable Content Object Reference Model-SCROM) kavramı işlenmiştir. Tezin altıncı bölümünde, açık kaynak kodlu LMS yazılımları, çalışılan platform, platform geliştirme ortamı, sistem yönetimi ve kullanıcı yetkilendirilmesi, ders geliştirme ortamı, öğrenme ortamı, istatistik ve değerlendirme biçimi yönünden ele alınarak incelenmiştir. Son bölümde ise LMS yazılımlarının kendi aralarında genel bir karşılaştırılması yapılmıştır.



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013