BÖLÜM 4
AÇIK KAYNAK KODLU ÖĞRENME YÖNETİM SİSTEMLERİNDE KULLANILAN TEKNOLOJİLER
4.1 Açık Kaynak Kodlu Yazılım Nedir?
Açık kaynak kodlu program ya da yazılım, programı yazan kişinin ya da kurumun yazılım kaynak kodlarını kullanıcılarla paylaştığı yazılım türüdür. Normalde ticari yazılımların kaynak kodları kullanıcılara verilmez. Kullanıcılar program üzerinde değişiklik yapamazlar. Ancak üretici firmanın belirli periyotlarla yayınladığı güncelleme paketlerini ücret ödemek kaydıyla alarak güncelleme yapabilirler. Açık kaynak kodlu yazılımlarda ise kullanıcılar yazılımın kaynak kodlarına müdahale ederek yazılım üzerinde değişiklik yapabilirler. Açık kaynaklı yazılımların çoğu internetten ücretsiz olarak temin edilebilir.
Açık kaynak kodlu yazılımların bir diğer adı da “Özgür Yazılım” dır. Ancak sanılanın aksine, bir yazılımın özgür yazılım sınıfında olması o programın ücretsiz olacağı anlamına gelmez. Bu yanılgının sebebi Free Sofware terimindeki free sözcüğünün bedava olarak çevrilmesidir. Oysa bu kelime son kullanıcının satın aldığı yazılım üzerindeki hareket serbestliğini ifade eder. Açık kaynak kodlu yazılımlar GNU GPL lisansı ile lisanslanırlar.
GNU Genel Kamu Lisansı (GNU-GPL ya da GPL) birçok yerde kullanılan ücretsiz yazılım lisansıdır ve özgün hali Richard Stallman tarafından GNU projesi için yazılmıştır. Üçüncü ve son sürüm ise Richard Stallman'ın yöneticisi olduğu Özgür Yazılım Vakfı (Free Software Foundation-FSF), Eben Moglen ve Yazılım Özgürlüğü Hukuk Merkezi tarafından kaleme alındı ve özgür yazılım camiasının çeşitli itiraz ve katkılarıyla son halini aldı[11].
Bu lisansın güncel sürümü (GPLv3), Özgür Yazılım Vakfı (FSF) tarafından 29 Haziran 2007'de yayınlandı. GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı yani LGPL ise GPL'in bazı yazılım kütüphaneleri için yazılmış sürümüdür. Copyleft esaslı lisansların en güçlü ve en yaygın örneği olan GNU GPL, günümüzde milyonlarca yazılım bileşeni tarafından kullanılmaktadır[11]
Özgür Yazılım Vakfı (FSF) tarafından kaleme alınan GNU, dört temel özgürlüğü güvence altına almayı amaçlar. Bu dört temel özgürlük sırasıyla şunlardır:
- Özgürlük 0: Programı sınırsız kullanma özgürlüğü.
- Özgürlük 1: Programın nasıl çalıştığını inceleme ve amaçlara uygun değiştirme özgürlüğü.
- Özgürlük 2: Programın kopyalarını sınırsız dağıtma özgürlüğü.
- Özgürlük 3: Programın değiştirilmiş halini dağıtma özgürlüğü[12]
GPL’nin kullanıcılarına çok önemli avantajlar sunmaktadır. Bu avantajları şu şekilde sıralayabiliriz;
Kullanıcı yazılımının içinde ne olduğunu bilir. Bazı üretici firmaların yaptığı öne sürülen arka kapı (backdoor) yerleştirme vakaları imkansızdır. Bu özellikle askeri kurumlar için önemli olmaktadır. GPL ile lisanslanan yazılımın kaynak kodu ortada olduğu için gerekli inceleme yapıldıktan sonra rahatlıkla kullanılabilir.
Yazılım çok büyük bir kitle tarafından kullanılması sonucunda hataların keşfedilmesi ve yine çok büyük bir kitle tarafından geliştirildiği için düzeltilmesi süreci bazen dakikalarla sınırlı olur.
Üretici firma, kullanıcı kitlesini geliştirmek için büyük bir şans elde etmiş olur.
Kullanıcı yazılımda beğenmediği kısımları değiştirmekte hürdür. Bunu eğer kendisi yapamıyorsa bile yazılım çok büyük bir kitle tarafından kullanıldığı için, İnternet'te biraz aradıktan sonra büyük ihtimalle aynı yazılımın kendi istediği şekilde değiştirilmiş halini rahatlıkla bulur.
Üretici firma, dünyaca popüler bir GPL yazılımın üreticisi olarak büyük bir prestij elde eder. Referans listesinde on binlerce kişi tarafından kullanılan bir programı geliştirmiş bir firma olmanın onurunu taşır. Bunun sonucunda bir sonraki geliştirdiği yazılıma dışarıdan bakışlar daha profesyonelce olur ve firmanın ismi duyulduğu için de hedef kitle daha büyük olur.
Berkeley (Berkeley Software Distribution-BSD) gibi lisansların aksine GPL bir yazılımdan türetilen yazılım da GPL olmak zorunda olduğu için geliştiricinin kodunun çalınması riski yoktur.
GPL bir yazılımın kodunun üzerinde oynayan kişi sayısı bazen binleri bulmaktadır. Bu nedenle programlar çok hızlı bir şekilde çok büyük bir kitle tarafından geliştirilir. Bu da yazılımın kalitesinin artmasında büyük bir rol oynar.
GPL, yazılım sektöründe bir rekabet ortamı yaratmayı sağlar. Ücretli ve kapalı kod olarak sunulan yazılımların ücretsiz ve açık kodlu olanlara nispeten çok daha kaliteli olmasının gerekliliği ortaya çıkar. Bu da yazılımların kalitesini artırır ve sektörün ütopik tam rekabet piyasasına olabildiğince yaklaşmasını sağlar. Sektörü sadece arz değil, talep de yönlendirmeye başlar.
Kullanıcı ürünün gelişmesi için üretici firmaya bağımlı kalmaz. Özellikle kritik uygulamalarda kullanılan bir yazılımı üreten firmanın batması veya artık yazılıma destek vermemesi durumunda mağdur kalmaz. Kaynak kodu ortada olduğu için kullanıcı istenirse kendi bünyesinde isterse destek alarak yazılımı geliştirmeye devam edebilir[12].
Açık kaynak kodlu yazılımların kullanıcılar ve üreticileri için bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bu tip yazılımları kullanmak ticari yazılımlara göre daha zordur. Özellikle bu türden LMS yazılımları ile eğitim vermek isteyen kuruluşlar bünyelerinde uzman personel istihdam etmek zorundadırlar. Çünkü bu tip yazılımlar için tatmin edici bir müşteri hizmetleri sistemi bulmak çok zordur. Yazılımcı için ise ürettiği programın kamuya açık olan kaynak kodlarından türetilen diğer yazılımlardan kazanç sağlayamaması bu tür yazılımların en büyük dezavantajıdır. Eğer yazılımcı programın veya türevlerinin ticari kullanımından pay almak istiyorsa yazılını Mozilla Kamu Lisansı(Mozilla Public License-MPL)ile lisanslaması gerekir. MPL, BSD ile GPL’nin olanaklarını bir araya getiren bir lisans türüdür.
Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013
Kaynaklar:
[11] http://tr.wikipedia.org/wiki/GNU_Genel_Kamu_Lisansı. (18 Ocak 2012).
[12] http://tr.pardus-wiki.org/GNU_Genel_Kamu_Lisansı. (18 Ocak 2012).