6 Eylül 2016 Salı

Microsoft SQL Server Nedir

4.3.1 Microsoft SQL Server


Microsoft SQL Server
Microsoft SQL Server, Microsoft tarafından geliştirilen ilişkisel veritabanı sunucusudur. Birincil işlevi kurulu olduğu bilgisayarda ya da bu bilgisayarın bağlı olduğu ağ bilgisayarları arasında(internet de dahil) çalışan diğer yazılım uygulamaları tarafından talep edilen verileri almak veya depolamak olan bir yazılımdır. Microsoft SQL Server’ın en az bir düzine farklı sürümü bulunmaktadır. Amacı farklı kullanıcılar veya işlemler için yüklü olduğu bilgisayar ile internet üzerindeki milyonlarca bilgisayar arasında veri alışverişini ve verilerin depolanmasını sağlamaktır[29].

Microsoft SQL Server’ın versiyon 7.0'dan önce "kod tabanı" Sybase SQL Server tarafından Microsoft'a satıldı, ve bu Microsoft'un kurumsal seviyede veritabanı pazarına girişi oldu. Sybase SQL Server 3.0 ile esasen aynı olan ilk versiyon, SQL Server 1.0'ı yaratmak ve pazarlamak adına Microsoft, Sybase ve Ashton-Tate ile takım oluşturdu. 1992'de Microsoft SQL Server 4.2 sevk edildi.





Daha sonra Windows NT 3.1 ile aynı zamanda Microsoft SQL Server 4.21 piyasaya sunuldu. Microsoft SQL Server 6.0 Windows NT için dizayn edilmiş ilk versiyon olmasıyla birlikte Sybase'den talimat alınmaksızın piyasaya çıkartıldı. SQL Server 7.0, miras Sybase kodu ile yazılan bir "rewrite" versiyonu oldu, ve yerine SQL Server 2000 çıkartıldı. SQL Server 2000, IA-64 mimarisinden farklı olarak yazılan ilk sürüm oldu.SQL Server 2000 sürümünden 10 yıl sonra performansta artışlar görüldü, IDE araçlarını ve tamamlayıcı başka sistemleri içeren SQL Server 2005 piyasa sunuldu[29].

Microsoft SQL Server ücretli bir yazılımdır. Şu an piyasada 2008 R2 sürümü bulunmaktadır. Ayrıca 2012 yılı itibariyle Microsoft SQL Server 2012 RC sürümü kullanıcıların deneyimine sunulmuştur.


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[29] http://en.wikipedia.org/wiki/Microsoft_SQL_Server (18 Mart 2012).


26 Haziran 2016 Pazar

Veritabanı Yönetimi ve Çeşitleri

4.3 Veritabanı Yönetimi ve Çeşitleri


Veritabanları, bilgilerin belirli bir düzen içinde depolandığı veri topluluklarıdır. Veritabanlarının sistematik bir yapıda tasarlanmışlardır. Bu sistematik yapı istenen veriye hızla ve hatasız olarak ulaşabilmeyi sağlar. Veritabanları bilgileri verimli bir şekilde yönetmek, güncellemek ve taşınabilir kılmak için tasarlanmıştır. Bu sebepten dolayı günümüzde hemen her çeşit kurum veya kuruluş(bankalar, özel şirketler, eğitim kurumları, v.s.) bilgilerini veritabanlarında saklamaktadır. Bu sistemlerin kurulması, şekillendirilmesi ve yönetilmesi işlerini yapmak ve veritabanının güvenliğini sağlamak için veritabanı yönetim sistemleri oluşturulmuştur. Bu sistemler veritabanına bağlanan bilgisayarların veri ihtiyacını karşılarlar. Sisteme bağlı bilgisayarlar ile veritabanları arasındaki bilgi alışverişinin sağlanabilmesi için özel sorgulama dilleri tasarlanmıştır.

Veritabanı





SQL verileri yönetmek ve tasarlamak için kullanılan bir veritabanı yönetim sistemidir. SQL, kendisi bir programlama dili olmamasına rağmen birçok kişi tarafından programlama dili olarak bilinir. SQL herhangi bir veri tabanı ortamında kullanılan bir alt dildir. SQL ile yalnızca veri tabanı üzerinde işlem yapılabilir. SQL'e özgü cümleler kullanarak veri tabanına kayıt eklenebilir, olan kayıtlar değiştirilebilir, silinebilir ve bu kayıtlardan listeler oluşturulabilir[28].

Görüldüğü üzere içinde bilgisayarın, bilginin ve bilgi yönetiminin olduğu her alanda veritabanlarına ve veritabanı sorgulama dillerine ihtiyaç vardır. LMS yazılımları yapıları itibariyle büyük oranda bilgi alışverişinin olduğu, bünyelerinde çok miktarda bilginin işlendiği ve depolandığı veritabanlarını barındıran web portallarıdır. Bu portallarda verilerin işlenişi SQL dili ile yapılmaktadır. SQL dilini kullanan pek çok veritabanı bulunmaktadır. Şimdi en çok SQL sunucularının birkaç tanesinden kısaca bahsedelim.


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[28] http://tr.wikipedia.org/wiki/SQL (15 Mart 2012).


Adobe Flash Nedir?

4.2.8 FLASH

Adobe Flash Player, Adobe şirketinin Macromedia şirketinden satın alıp çıkarmış olduğu ve gerek internette gezinenler gerekse de ağ sitesi yöneticilerinin ve grafikçilerin gözdesi olan Windows ve Mac OS işletim sistemleri üzerinde çalışabilen bir vektörel grafik yazılımıdır.

Her şey önce Macromedia şirketinin 1997 yılına Future Splash Animator adlı yazılımı satın almasıyla başladı. Daha sonra bu yazılım yeni adıyla yâni Flash'ın ilk sürümü olan 2.0 olarak karşımıza çıktı. Daha ilk yılını tamamlamadan 1997 yılında Macromedia Flash 3.0 geliştirdi. Hiç kimsenin onun bu kadar yaygın olacağını ummadığı yazılımla hazırlanmış pek çok site, ziyaretçilerine ilgi çekici, özel, çarpıcı, ilginç ve eğlenceli bir şekilde kendilerini sunarak onların daha uzun süre sitede kalmasını sağlıyordu.1999 yılında Flash 4.0 piyasaya sürüldü. 2000 yılında Flash 5.0 , 2002 yılında da Flash 6.0, 2004 yılında Flash MX, 2005 yılında Flash 8 piyasaya sürüldü.18 Nisan 2005 tarihinde Macromedia, Adobe tarafından satın alındı. Şu anda yazılımın en güncel sürümü CS6'dır.

Adobe Flash Logo



Flash çalışma tekniği olarak vektör grafik kullanıyor. Flash animasyonlarının, çizgi filmlerinin, efektlerinin temelinde aslında matematiksel işlemler yer alıyor. Yâni Flash'ta çizilen her şey aslında tek tek piksellerden oluşturulmak yerine, tamamen matematiksel denklemler üzerine kurulu. Flash ile çizilen bir nesneye ne kadar yakınlaştırılsa yakınlaştırılsın asla görüntüde bir bozulma meydana gelmez. Flash ile beraber Macromedia grafiksel animasyonları ve ara yüzleri yaparken daha kullanıcı dostu ve etkileşimli yapıya sahip olması için ActionScript adı verilen bir dili de kullanıma sunmuştur[27].

Flash programı ile etkileyici görsel eğitim materyalleri hazırlanabilir. Flash’a özel ActionScript dili kullanılarak üretilen materyalin verilecek olan eğitimin ihtiyacına göre programlanması sağlanabilir. Sınavlar tasarlanabilir. Öğrencilerin içeriği ne şekilde takip edecekleri belirlenebilir. Flash ortamında anlık ses ve görüntü aktarımına dayanan canlı ve senkronize eğitimler verilebilir. Ayrıca Adobe Captivate yazılımı kullanılarak eğitim videoları hazırlanabilir. Captivate ile üretilen uygulamalarda sınavlar hazırlamak daha kolaydır. Üretilen materyal rahatlıkla SCORM olarak paketlenebilir. Adobe firmasının ürünleri ücretli yazılımlardır. Ancak görsel eğitim materyallerinin hazırlanmasında önemli bir yere sahip olduğu için burada anlatılması gerekli görüldü. 


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[27] http://tr.wikipedia.org/wiki/Adobe_Flash (15 Mart 2012).


Javascript, Jquery ve Ajax

4.2.7 JavaScript , JQuery ve AJAX

Java ile JavaScript oldukça fazla karıştırılmaktadır. Java, Sun firması tarafından Pascal ve Delphi dillerinden esinlenerek yazılmış bir programlama dilidir. Sonuçta işletim sistemlerinden bağımsız bir program elde edersiniz. Yani exe veya com uzantılı dosya oluşturur. Fakat JavaScript bu tür bir programlama dili değildir. Yorumlanması için bir tarayıcıya ihtiyaç duyar. Bu yüzden script dilidir. Html dosyasını içine gömülüdür. Sonuçta elinizde exe veya com uzantılı bir dosya yoktur. Javascript, Netscape firması tarafından C dilinden esinlenilerek yazılmıştır. Yazılma amacı HTML'nin sahip olmadığı bazı özelliklerin web sayfalarında kullanılmak istenmesidir. Ziyaretçi ile etkileşim gibi önemli unsurlarda HTML'nin eksiklerini tamamlayıcı unsurlara ihtiyaç duyulması sonucunda Netscape firması bu konuya ağırlık vererek JavaScript dilini internet ortamına kazandırmıştır.

Netscape ve Internet Explorer tarayıcılarının JavaScript kodundaki anlayışları farklıdır. Nedeni ise, Netscape JavaScript dilini hazırladığında Microsoft‘un bu dilin özelliklerini veya yazılım tarzını tam anlamıyla Internet Explorer'a eklemeyip kendi yazım kurallarını belirlemesidir. Bu yüzden JavaScript kodu yazarken bu iki tarayıcı özelliklerini de göz önünde bulundurmalıyız[23].
Aralık 1995 tarihinde, C dilinin tarayıcılara uyarlanmış hâli diyebileceğimiz JavaScript piyasaya sürüldü. Web sayfalarında dinamik içerik sağlamak ya da kullanıcıyla iletişim kurmak için kullanılmaktadır. Başlangıçta yalnız Netscape tarayıcıları üstünde çalışan JavaScript artık tüm yaygın ağ tarayıcıları tarafından desteklenmektedir[24].

HTML sayfaları statik sayfalardır. Kullanıcılarla etkileşim kurmazlar. Sadece içeriğin gösterilmesinden sorumludurlar. ASP, PHP gibi teknolojiler web sayfalarına dinamik özellik kazandırırlar. Sayfanın ziyaretçilerle etkileşim kurmasını sağlarlar. Bu kodlar sunucu bilgisayarlarda çalışırlar ve genelde veritabanına veri giriş çıkışı veya içerikle ilgili bazı hesaplamaların yapılması işlerinden sorumludurlar. HTML kodları ise tarayıcı tarafından yorumlanır ve çalıştırılır. JavaScript kodları ise HTML ile görüntülenen statik içerik öğelerine hareket kazandırır. JavaScript programının çalışması için sayfa üzerinde bir olayın gerçekleşmesi gerekir. JavaScript için olay denen şey sayfanın yüklenmesi, kullanıcının bir tuşa basması, fare işaretçisi ile önceden programla ilişkilendirilmiş bir resim ya da yazının üzerine gelmesi, o öğenin üzerine tıklaması gibi hareketlerdir. Beklenen olay gerçekleştiğinde program harekete geçer ve önceden belirtilmiş olan işlemleri gerçekleştirir.


JavaScript web sayfasına karmaşık işlemler, hesaplamalar yaptırtabilir. Bu hesapların sonuçlarını kullanıcıya gösterebilir ve ilgili verilerin veritabanına yazılabilmesi için sunucudaki programla ilişki kurabilir. JavaScript programları web tarayıcı üzerinde(ziyaretçinin bilgisayarında) çalıştığı için sunucu bilgisayarı üzerinde yük oluşturmaz. Bu sayede aynı zamanda birden çok kullanıcıya hizmet vermek zorunda olan sunucuların yükleri hafifler. JavaScript yazmak için herhangi bir metin editörü yeterlidir. Kodlar doğrudan HTML içine gömülebileceği gibi yarı bir “.js” uzantılı dosya oluşturulup web sayfasına bağlanarak kullanılabilir. Şekil 4.6’da HTML içine gömülmüş resim üzerine tıklandığında “Merhaba Dünya” uyarı mesajını veren JavaScript örnek kodu görülmektedir.

Javascript Kod Örneği
Şekil 4.6. JavaScript örnek kodu.



JQuery 2006 yılında John Resign tarafından duyurulun hem Javascript hem AJAX hem de efekt işlemlerine yardımcı olarak kullanılabilen bir kütüphanedir. John Resign ve ekibi tarafından gelişimi sürdürülmektedir.Açık kaynak bir kütüphane olmasından dolayı üzerine pek çok eklenti yazılmıştır. Hazır kütüphaneler nedir? Hazır kütüphaneler en basit mantıkla bizim uzun uzun foknsiyon yazarak yapabileceğimiz işlemler için gerek kod bloklarını hazırlayıp fonksiyon haline getirildikten sonra açık kaynak olarak piyasaya sunmaktır. Bu gün örneğin JQuery kütüphanesi sayesinde bir kaç satırla ajax işlemleri yapılabilmekte, normalde onlarca satır kod yazarak yapabileceğimiz efekt işlemleri bir/birkaç satırla yapılabilmektedir[25].

AJAX internet sayfalarında JavaScript ve XMLHttpRequest kullanımı ile etkileşimli uygulamalar yaratan tekniğin adıdır.Asynchronous JavaScript and XML sözcüklerinin kısaltması olan Ajax, etkileşimli web uygulamaları yaratmak için kullanılan bir web programlama tekniğidir. Temel amacı arka planda sunucuyla ufak miktarda veri değişimi sayesinde sayfayı daha hızlı güncelleyebilen web sayfaları yapmak, dolayısıyla kullanıcının istediği her anda bütün web sayfasını güncellemek derdinden kurtulmaktır[26].


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[23] Özbalcı, S., JavaScript Ders Notu.  Celal Bayar Üniversitesi,  Turgutlu Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama Bölümü –Manisa (2003).
[24] http://tr.wikipedia.org/wiki/JavaScript (10 Mart 2012).
[25] http://bturk.nku.edu.tr (10 Mart 2012).
[26] http://tr.wikipedia.org/wiki/AJAX_(programlama) (15 Mart 2012).


Java Nedir?

4.2.6 JAVA

Java, Sun Microsystems'den James Gosling tarafından geliştirilen bir programlama dilidir (Sun Microsystem'in şu anda Oracle Corporation ile bağlı ortaklığı bulunmaktadır) ve 1995 yılında Sun Microsystems'in çekirdek bileşeni olarak piyasaya sürülmüştür. Bu dil C ve C++'dan birçok sözdizimi türetmesine rağmen bu türevler daha basit nesne modeli ve daha az düşük seviye olanaklar içerir. Java uygulamaları bilgisayar mimarisine bağlı olmadan herhangi bir Java Sanal Makinesi( Java Virtual Machine-JVM)'de çalışabilen tipik bytecode'dur.





Java ilk çıktığında daha çok küçük cihazlarda kullanılmak için tasarlanmış ortak bir düzlem dili olarak düşünülmüştü. Ancak düzlem bağımsızlığı özelliği ve tek biçim kütüphane desteği C ve C++'tan çok daha üstün ve güvenli bir yazılım geliştirme ve işletme ortamı sunduğundan, hemen her yerde kullanılmaya başlanmıştır. Şu anda özellikle kurumsal alanda ve mobil cihazlarda son derece popüler olan Java özellikle J2SE 1.4 ve 5 sürümü ile masaüstü uygulamalarda da yaygınlaşmaya başlamıştır.

Java'nin ilk sürümü olan Java 1.0 (1995) Java Platform 1 olarak adlandırıldı ve tasarlama amacına uygun olarak küçük boyutlu ve kısıtlı özelliklere sahipti. Daha sonra düzlemin gücü gözlendi ve tasarımında büyük değişiklikler ve eklemeler yapıldı. Bu büyük değişikliklerden dolayı geliştirilen yeni düzleme Java Platform 2 adı verildi ama sürüm numarası 2 yapılmadı, 1.2 olarak devam etti. 2004 sonbaharında çıkan Java 5, geçmiş 1.2, 1.3 ve 1.4 sürümlerinin ardından en çok gelişme ve değişikliği barındıran sürüm oldu. Java SE 7 ise (kod adı Dolphin) Sun'un üzerinde çalıştığı, Java teknolojisinin günümüz sürümüdür. 13 Kasım 2006 da Java düzlemi GPL ruhsatıyla açık kodlu hale gelmiştir[21].

Java dilini kullanarak dinamik web sayfaları(JSP-Java Server Page) yazılabilir. Hazırlanan bu sayfalar bir Apache Tomcat sunucusunda çalıştırılabilir. JSP sayfaları sunucularda belli bir uygulama sunucu icerisinde çalışan programlardır. Tıpkı Client’ta appletlerin çalışması gibi. Servlet’lerde HTTP üzerinden erişim sağlanır.Servlet’ler cıktı olarak da yine HTML üretirler. Java Sunucu Sayfaları (Java Server Pages-JSP) ise; bir Java kodunun HTML kodu içerisinde gömülmesini sağlayan yapıdır. Ve bu JSP kodlarını HTML içerisinde belli yerlerde kullanabilirsiniz tıpkı PHP veya ASP gibi JSP sayfaları aslında içerisinde Java kodları ile yazılmış olan JSP kodlarının bulunduğu JSP uzantılı HTML sayfalarıdır[22].

Java ile yazılmış LMS programlarına en iyi örnek OLAT’tır. OLAT’ın sayfaları Apache TOMCAT sunucusunda çalışır. Tamamı Java ile yazılmıştır. İnternet ortamı için yazılan Java programlarına genel olarak Applet denir. Appletler “.class” uzantılı programcıklardır. Bu programlar HTML içine gömülürler ve tarayıcıda çalışırlar. Java Appletlerinin düzgün olarak görüntülenebilmesi için tarayıcınızın Java desteğinin olması gerekir. Şekil 4.5’te HTML içinde Applet kullanımı gösterilmiştir.


Java Applet Örneği
Şekil 4.5. HTML içine Java Appletinin Gömülmesi



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[21] http://tr.wikipedia.org/wiki/Java_programlama_dili (7 Mart 2012)..

[22] http://www.sevdanurgenc.com/archives/595 (7 Mart 2012).

ASP ve ASP.NET Nedir?

4.2.5 ASP ve ASP.NET

Aktif Sunucu Sayfaları (Active Server Pages-ASP) Microsoft'un ilk dinamik web sayfaları üretmek için geliştirdiği sunucu taraflı betik motorudur. Klasik ASP ya da ASP Klasik olarak da bilinir. Bir ASP dosyasının içinde, özel nesneler ve VisualBasivScript, JavaScript, Yapısal Sorgulama Dili(Structured Query Language-SQL) kodları bulunur, bu sayfalar istemci tarafından istendiğinde sunucu öncelikle ASP içindeki kodları icra ederek, istemciye göndereceği bilgiyi oluşturur ve gönderir. Gönderilen bilgi genellikle HTML şeklindedir. Fakat sadece bunlarla sınırlı değildir, aynı şekilde bir grafik dosyası da oluşturulup, istemciye gönderilebilinir.

ASP sayfaları HTML kodlarının içine gömülü şekilde oluşturulduğu halde bir kez server tarafından yorumlandığında saf HTML olarak döner. Kaynak kodlara bakıldığında ASP kodları görülmez. Bu kodlamacıların kaynaklarını saklamalarını kolaylaştırır. Şekil 4.4’te ASP kod örneği gösterilmektedir.

ASP Kod Örneği
Şekil 4.4.ASP kod örneği.


ASP'nin ortaya çıkış nedenlerinden birisi de CGI(Common Gateway Interface) dillerinin Oturum ve Uygulamaların başından sonuna kadar izlenmesinin yetersiz oluşundandır[18].





ASP bir web programcılığı ve elektronik ticaret (e-commerce, B2B, B2C) teknolojisidir. ASP ile günümüzde profesyonel birçok web sitesinde karşılaşabilmekteyiz. Temelde sunucu taraflı bir kodlama dili tanımlaması yapılsa da, ASP, uygulama geliştiricilerine bundan daha fazla imkan tanımaktadır.

ASP ile diğer pek çok kodlama dillerini aynı anda kullanabilirsiniz. Veritabanı uygulamaları yaratabilir, SQL ile sorgulama yapabilirsiniz. XML ya da text olarak da veritabanı yaratabilir, bu doküman şekliyle sayfanızda sunucu taraflı işlemler gerçekleştirebilirsiniz[19].

ASP.NET, Microsoft tarafından pazarlanan bir web uygulama gelişimi teknolojisidir. Özdevinimli (dinamik) web sayfaları, web uygulamaları ve XML tabanlı web hizmetleri yaratılmasına olanak sağlar. Aynı işletme tarafından geliştirilen .Net çatısı'nın (framework) parçası, ve artık işletmece desteklenmeyen ASP teknolojisinin devamını teşkil eder.

Her ne kadar isim benzerliği olsa da ASP.NET, ASP 'ye oranla çok ciddi bir değişim geçirmiştir. ASP.NET kodu ortak dil çalışma zamanı altyapısına dayalı çalışır, diğer bir deyişle, yazılımcılar .Net çatısı tarafından desteklenen tüm dilleri ASP.NET uygulamaları geliştirmek için kullanabilirler. Yani, Java teknolojisinde olduğu gibi, yazılımcı tarafından yazılan kod, çalıştırılmadan önce sanal bir yazılım katmanı tarafından ortak bir dile çevrilmektedir[20].

Maalesef ASP ve ASP.NET teknolojileri Microsoft’a bağlı, ücretli yazılımlardır. Bu teknolojiler kullanılarak üretilen web sayfaları Windows sunucularında çalışmaktadır. Bu sebepten dolayı ASP veya ASP.NET kullanılarak hazırlanan uzaktan eğitim portallarının işletim maliyetlerine ek olarak ayrıca telif hakkı ücretleri de eklenmektedir.

Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[18] http://tr.wikipedia.org/wiki/ASP (14 Şubat 2012).

[19] http://www.aspogren.net/kaynak-oku/1/asp-web-programcılığı.html(14Şubat2012).
[20] http://tr.wikipedia.org/wiki/ASP.NET (5 Mart 2012).

XML Nedir?

4.2.4 XML


XML internet üzerinden veri transferi için geliştirilmiş bir metin işaretleme dildir. Yapı olarak HTML ile kardeştir. Ancak işlevsel olarak önemli farklılıklar vardır. HTML web sayfasının görünümü ile ilgilidir. XML ise verilerin sağlıklı olarak iletilmesinden sorumludur. Her ikisi de Standart Genelleştirilmiş İşaretleme Dili (Standard Generalized Markup Language–SGML)’nin birer alt kümesidir. SGML International Standards Organization(ISO) tarafından 1986 yılında kabul edilmiş ve onaylanmış bilgi-yönetimi standardıdır.

XML, HTML ile pek çok açıdan benzerlik gösteren bir işaretleme dilidir. Verinin tanımlanması ve tarif edilmesi için kullanılır. HTML’deki yapının aksine XML’de kullanılacak olan etiketler önceden tanımlı değildir. Yani bir XML dokümanının yapısı tamamıyla kullanıcı tarafından oluşturulur. Verinin tarif edilmesi için Doküman Tipi Deklarasyonu(Document Type Declaration-DTD) adı verilen yapılar kullanılmaktadır. XML ve DTD’nin birlikte kullanılması ile dokümanlar kendini tarif eden bir yapı halini alırlar. XML ve HTML arasındaki en belirgin fark XML’in verinin kendisiyle ilgilenmesi HTML’nin ise verinin sunumuyla ilgilenmesidir. Buna bağlı olarak HTML dokümanları veriye ilişkin şekillendirme bilgilerini içerirken XML dokümanları ise verinin tanım bilgilerini içermektedir. XML’in tasarım amaçlarından biri de verinin taşınmasıdır. Bahsedilen bu özellikleri incelendiğinde XML’in pek çok önemli işlevi yerine getirdiği görülmektedir.






Burada önemli bir nokta olarak XML’i HTML’nin yerine geçecek bir dil olarak düşünmek yerine HTML’in tamamlayıcısı olacak olan bir dil şeklinde düşünmek daha uygundur. Günümüz bilişim dünyasına bakacak olduğumuzda XML’in her alanda karşımıza çıktığını görmekteyiz. Bu nedenle XML’i bir anlamda geleceğin web dili olarak tanımlamak mümkündür. XML kod örneği Şekil 4.3’te verilmiştir[17].

XML Kod Örneği
Şekil 4.3. XML kod örneği.


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[17]http://www.bilisimterimleri.com/bilgisayar_bilgisi/bilgi/34.html (12 Şubat 2012).

CSS Nedir?

4.2.3 CSS

Basamaklı Stil Şablonları ya da Basamaklı Biçem Sayfaları (Cascading Style Sheets-CSS), HTML’ye ek olarak metin ve format biçimlendirme alanında fazladan olanaklar sunan bir web teknolojisidir.


CSS





İnternet sayfaları için genel geçer şablonlar hazırlama olanağı verdiği gibi, bağımsız olarak harflerin stilini, yani renk, yazı tipi, büyüklük gibi özelliklerini değiştirmek için de kullanılabilir. Bu tekniğin en önemli özelliği kullanımındaki esnekliktir.
Bir web sayfası içerisinde birbiriyle uyumlu birkaç renk ve birkaç yazı tip kullanılır ve bunları her sayfada ayrı ayrı tekrar belirtmek yerine CSS yardımıyla bir sefer tanımlayıp bütün Web sayfalarında ortak olarak kullanılabilir. Böylece sayfaların hafızadaki boyutu epey küçüldüğü gibi güncelleme yapmak da kolaylaşır.

CSS kodları, HTML kodlarının içine yazılabildiği gibi harici bir CSS dosyası oluşturularak da işlem yaptırılabilir. Türüne göre <body> veya <head> bölümlerinde yer alabilirler. Ayrıca <link rel="stylesheet" type="text/css" href="style.css" /> koduyla CSS dosyası çalışma sayfasına eklenebilir. Böylece tek CSS dosyası ile tüm web sitesi şekillendirilebilir[16].


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[16] http://tr.wikipedia.org/wiki/Cascading_Style_Sheets (12 Şubat 2012).

HTML Nedir?

4.2.2 HTML

HTML günümüzde internet üzerinde veri paylaşımı için kullanılan en yaygın metin tabanlı dildir. HTML, bir programlama dili olarak tanımlanamaz. Zira HTML kodlarıyla kendi başına çalışan bir program yazılamaz. Ancak bu dili yorumlayabilen programlar aracılığıyla çalışabilen programlar yazılabilir. Programlama dili denilememesinin nedeni tam olarak budur. Temel gereği yazı, görüntü, video gibi değişik verileri ve bunları içeren sayfaları birbirine basitçe bağlamak, buna ek olarak söz konusu sayfaların web tarayıcısı yazılımları tarafından düzgün olarak görüntülenmesi için gerekli kuralları belirlemektir.

1980 yılında CERN'de görevli olan Tim Berners-Lee, CERN araştırmacılarının bilgilerini ve dokümanlarını birbirleriyle paylaşabilmeleri için bir sistem olması gerektiğine inanıyordu. Bu yüzden prototip olarak ENQUIRE isimli sistemi önerdi.1989 yılına gelindiğinde internet tabanlı sistemin ilk temellerini yine aynı isim Tim Berners Lee attı.1990 yılında HTML işaretleme dilini geliştirmesinden sonra World Wide Web(WWW) sistemini kurmuştur. Bu şekilde CERN'de bilgi paylaşımını kolaylaştırma amacı doğrultusunda ortaya çıkan HTML günümüzde hayatımızın vazgeçilmezi olan internetin başlıca temelini oluşturmuştur[15].





En Basit HTML Kodu
Şekil 4.2.HTML kod örneği.






HTML aslen bir metin işaretleme dilidir. Web sayfasına eklenen metinlerin boyutlandırılması, renklendirilmesi ve konumlandırılması gibi tasarım amaçlı işlerin yapılabilmesini sağlar. Biçimlendirilmek istenen yazı HTML etiketleri(tagları) arasına yazılır. Şekil 4.2’de basit bir HTML kod örneği verilmiştir. Web sayfasına eklenmek istenen resim video kullanıcı formu gibi elemanlar HTML etiketleri aracılığıyla çağrılırlar. HTML sadece biçimlendirme ve görüntüleme ile ilgilidir. Kullanıcılarla etkileşim kurmaz, sabittir. Bu dille oluşturulan bir sayfanın kullanıcılar ile etkileşim kurabilmesi için HTML etiketlerinin JavaScript, AJAX, PHP, ASP gibi yazılımlar ile ilişkilendirilmiş olması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmış web sayfaları artık statik olmaktan çıkar ve DHTML(Dinamik HTML) sayfa olarak nitelendirilirler. Bu sayfalar kullanıcılar ile sunucu bilgisayarı arasında bilgi alışverişinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesini sağlarlar. HTML’nin kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayamaması, görsel açıdan zayıf olması, her tarayıcılarda farklı yorumlanması ve yavaş çalışması gibi nedenlerden dolayı geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç doğrultusunda yapılan çalışmalar sonucunda Genişletilebilir Zengin Metin İşaret Dili (Extensible HyperText Markup Language- XTHML) geliştirilmiş ve bu dil Geniş Dünya Ağ Konsorsiyumu (World Wide Web Consortium- W3C) tarafından standartlaştırılmıştır.


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[15] http://tr.wikipedia.org/wiki/HTML (12 Şubat 2012).

26 Mayıs 2016 Perşembe

PHP Dili

4.2.1 PHP


PHP adını "Personal Home Page Tool" kelimelerinin baş harflerinden almıştır. PHP, özellikle dinamik web sayfaları yaratmak amacıyla geliştirilmiş, sunucu tarafında çalışan bir programlama dilidir. Bir ziyaretçi sayfaya girdiğinde, sunucu PHP komutlarını çalıştırır ve o anda bir Zengin Metin İşaret Dili (Hyper Text Markup Language-HTML) çıktısı üretir. Ziyaretçinin bütün görebileceği bu çıktı olur. PHP kodunu göremez. Dinamik sayfa kavramı da buradan gelmektedir. Ziyaretçinin kullandığı tarayıcıya, günün saatine ve akla gelebilecek her türlü değişkene bağlı olarak farklı bir sayfa yaratılıp gönderilebilir[13].

PHP son derecede esnek ve kullanışlı bir dildir. PHP kullanılarak Fortran, C, C++, Delphi, Basic dillerinde olduğu gibi sunucu bilgisayarına hesaplamalar yaptırılıp sonuçları bir web sayfası şeklinde alınabilir. Ancak PHP yapı olarak bu saydığımız dillerden farklıdır. Bir script dilidir. C, Basic, gibi dillerde yazılan programlar bir derleyici tarafından derlendikten sonra bir uygulama dosyası haline getirilir ve bu dosya kendi başına çalıştırılabilir. PHP içinse durum farklıdır. PHP’de yazılan programlar “.php” uzantılı dosya formunda saklanır. Bu dosya ancak üzerinde PHP sunucusunun (Apache Server gibi) yüklü olduğu bir bilgisayarda çalıştırılabilir. Basit bir kod örneği Şekil 4.1’de verilmiştir. PHP açık kaynak kodlu yazılım dünyası için çok önemlidir.

En Basit PHP Kodu
Şekil 4.1. Basit bir PHP kod örneği.






Sonradan Hypertext Preprocessor(Zengin Metin Önişlemcisi) olarak adlandırılan PHP, genel ağ için yaratılmış, sunucu taraflı, çok geniş kullanımlı, genel amaçlı, HTML içerisine gömülebilen betik ve programlama dilidir. PHP, ilk kez Rasmus Lerdorf tarafından, web üzerinden sayfasına ziyaret edenleri izlemek amacıyla bir dizi Perl betiği kullanılarak geliştirilmişti. İnsanlar kısa zamanda bununla ilgilenmeye ve bu konuyla ilgili sorular sormaya başladıklarında, Rasmus kararını verdi ve bir betik motoru oluşturdu. Ayrıca formlara da destek verdi ve böylece PHP/F1'i biçimlendirmiş oldu. Adını duyurdukça bir grup yazılım geliştirmecinin dikkatini çekti ve böylece bir API oluşturuldu ve PHP3 ortaya çıktı. Daha sonraları yeniden ele alınması gerekti ve Zend motoru PHP4'ü yaratmış oldu. Artık PHP önünde pek engel bulunmuyordu, böylece PHP daha ünlenmeye başladı. Günümüzde PHP, bloglardan forumlara, portal sistemlerinden veri tabanlarına, yapay sinir ağlarından matematiksel sistemlere, sınıflardan fonksiyonlara her türlü işlevde kullanılır. PHP’nin özellikleri şöyle sıralanabilinir.

1. PHP hemen hemen her platformda çalışabiliyor. PHP aynı kod temelini kullandığı için, UNIX, Windows (95/98/NT/2000) ve Mac OS dahil olmak üzere 25 platformda derlenip kurulabilir. Kodlar aynı olduğundan script'ler platformdan bağımsız olarak çalışacaktır.

2. PHP, uzantı alabilmektedir. Uygulamanın içerisinde yer alan çekirdek motor (Zend tarafından yazıldı), bir dizi asal kod modüllerinden ve kod uzantılarından oluşmaktadır. Bu nedenle programcılara PHP uzantıları yaratarak bazı özel işlemlerini yapabilmeleri için iki seçenek sunuluyor; ya uzantı modüllerini yazarak uygulanabilen bir derleme yapmak, ya da PHP'nin dinamik yükleme mekanizmasıyla yüklenebilecek uygulanabilir uzatmalar yaratmak.

3. PHP pek çok Zengin Metin Transfer Protokolü(Hyper Text Transfer Protocol-HTTP) sunucu ara yüzü barındırıyor. PHP Apache'ye, doğrudan yüklenebilir. Alternatif olarak, Ortak Ağ Geçidi Arabirimi (Common Gateway Interface -CGI) modülü olarak da kullanılabilir.
4. PHP pek çok veritabanı ara yüzü bulunduruyor. PHP, MySQL, MS SQL, Oracle, Informix, PostgreSQL ve diğerleriyle doğrudan çalışabiliyor. Bunlar ikili sayı düzenindeki ara yüzlerden oluşmaktadır ve bu çözümler için veritabanının desteklenmediği yerlerde Açık Veritabanı Bağlantısı.(Open Database Connectivity-ODBC) desteği sağlamaktadır

5. Bir PHP kullanıcısı herhangi bir kütüphane için ara yüz oluşturmakta zorluk çekmez. Pek çok kullanıcı bu yolu seçmiş, grafik rutinleri, PDF dosyaları, Flash filmleri, Cybercash cetvelleri, Genişleyebilir İşaretleme Dili (Extensible Markup Language–XML), İnternet Mesaj Erişim Protokolü (Internet Message Access Protocol –IMAP) ve diğerleriyle ilgili modüller bulabilmiştir.

6. PHP Eklenti ve Uygulama Deposu(PHP Extension and Aplication Repository-PEAR), PHP'nin uzantısı ve Add-on deposudur. PEAR, Perl için geliştirilen Kapsamlı Perl Arşiv Ağı (Comprehensive Perl Archive Network-CPAN)'e benzemektedir. Halen başlangıç aşamasında olmasına rağmen PEAR, PHP'nin kurulumuyla birlikte gelecek bir dizi PHP script'ini kullanıma sunmaktadır.

7. PHP bir açık kod uygulamasıdır ve pek çok profesyonel kullanıcı için çok şey ifade etmektedir. Basitçe açıklamaya çalışırsak PHP kullanıcıyı, çalışmayan uygulamalar için üretici firmanın keyfini beklemekten, her yıl sistemini belli paralar ödeyerek güncelleme zorunluluğundan kurtarmaktadır.

PHP’nin bazı eksik yönleri vardır. Hata denetimi Cold Fusion ya da Aktif Sunucu Sayfaları(Active Server Pages-ASP) uygulamasındaki kadar etkili değildir. Tümleşik Geliştirme Ortamı(Integrated Development Environment-IDE) ve hata ayıklayıcı(debugger) uygulaması bulunmamaktadır. IDE' nin pek çok kullanıcı için fazla bir önemi yok. Ancak debugger Zend tarafından yakın gelecekte geliştirilecek. PHP ve diğer script dillerini ne zaman kullanacaksınız Eğer bir UNIX ya da Linux platformu üzerinde iş görüyorsanız, Perl ve PHP, her ikisi de çalışmalarınız için ideal. Her ikisi de başlangıç aşamasında script yazmayı kolaylaştırıyor. Windows platformundaysa ASP ve Cold Fusion egemenliği bulunuyor. Aslında buradaki tercih teknik olmasından çok politik sayılır. ASP ile İnternet Bilgi Servisleri(Internet Information Services-IIS) muhtemelen PHP ile IIS'den daha iyi. Ancak tamamen teknik bir altyapıda PHP, WindowsNT üzerinde, diğer platformlardaki performansına ulaşmaktadır[14].


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:
[13] Çokçetin, B., PHP - MySQL Tabanlı Uzaktan Eğitim Modülü Tasarımı.  Yüksek Lisans Tezi Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Elektrik Elektronik Anabilim Dalı, Kütahya (2006).
 [14] http://tr.wikibooks.org/wiki/PHP/Genel_bilgiler (10 Şubat 2012).

LMS Teknolojisi

4.2 LMS Yazılımında Kullanılan Teknolojiler

LMS Teknolojisi

LMS programları görünüş ve işleyiş bakımından hemen her gün ziyaret etiğimiz web sayfalarından farksızdır. İnternette gördüğünüz pek çok sayfanın aksine statik değil dinamik sayfalardır. Ziyaretçileri ile iletişim halindedirler. Sürekli bir veri alışverişi söz konusudur. Oldukça karmaşık bir yapıya sahiptirler. LMS yazılımları baştan sona bir okul gibi hizmet vermek için tasarlanmışlardır. Bu programlar sisteme giren her kullanıcının istatistiğini tutarlar.





Yapılan dersler, sınavlar, alınan notlar, ders içerikleri, portal bünyesinde yapılan sohbetler, üyelerden alınan ücretler v.b. akla gelebilecek her çeşit faaliyetin yürütülmesini sağlarlar. Bu tarz sistemlerin yazılması zor ve zahmetli bir iştir ve profesyonel çalışma gerektirir. Ayrıca sistemin genel işleyişi ile ilgili ayrıntılı bir senaryonun da hazırlanması, ileriye dönük mantıklı planlamalar yapılması gerekir.

LMS yazılımları pek çok programın birbiri ile uyumlu olarak çalışması ile faaliyet gösterirler. LMS yazılımları aynı zamanda bir web sitesi oldukları için bu yazılımların inşasında web programlama dilleri ve diğer bazı yardımcı yazılımlar kullanılır. Bu programların web sayfasının tarayıcı kısmında, yani kullanıcıların gördüğü kısımda çalışanları içeriğin sunumundan ve kullanıcı ile sistemin etkileşiminden sorumludur.

Sunucu tarafında çalışanları ise sistemin kullanıcılar ile etkileşimi sonucu üretilen verilerin işlenmesi, hesaplamaların yapılması ve veritabanı kayıtlarının tutulmasından sorumludur. Bu bölümde bir LMS portalının inşasında kullanılan tasarım ve programlama dillerinden kısaca bahsedilecektir.

Açık Kaynak Kodlu Yazılım Nedir?

BÖLÜM 4


AÇIK KAYNAK KODLU ÖĞRENME YÖNETİM SİSTEMLERİNDE KULLANILAN TEKNOLOJİLER


4.1 Açık Kaynak Kodlu Yazılım Nedir?

Açık kaynak kodlu program ya da yazılım, programı yazan kişinin ya da kurumun yazılım kaynak kodlarını kullanıcılarla paylaştığı yazılım türüdür. Normalde ticari yazılımların kaynak kodları kullanıcılara verilmez. Kullanıcılar program üzerinde değişiklik yapamazlar. Ancak üretici firmanın belirli periyotlarla yayınladığı güncelleme paketlerini ücret ödemek kaydıyla alarak güncelleme yapabilirler. Açık kaynak kodlu yazılımlarda ise kullanıcılar yazılımın kaynak kodlarına müdahale ederek yazılım üzerinde değişiklik yapabilirler. Açık kaynaklı yazılımların çoğu internetten ücretsiz olarak temin edilebilir.
Açık Kaynak Kodlu Yazılım Nedir

Açık kaynak kodlu yazılımların bir diğer adı da “Özgür Yazılım” dır. Ancak sanılanın aksine, bir yazılımın özgür yazılım sınıfında olması o programın ücretsiz olacağı anlamına gelmez. Bu yanılgının sebebi Free Sofware terimindeki free sözcüğünün bedava olarak çevrilmesidir. Oysa bu kelime son kullanıcının satın aldığı yazılım üzerindeki hareket serbestliğini ifade eder. Açık kaynak kodlu yazılımlar GNU GPL lisansı ile lisanslanırlar. 

GNU Genel Kamu Lisansı (GNU-GPL ya da GPL) birçok yerde kullanılan ücretsiz yazılım lisansıdır ve özgün hali Richard Stallman tarafından GNU projesi için yazılmıştır. Üçüncü ve son sürüm ise Richard Stallman'ın yöneticisi olduğu Özgür Yazılım Vakfı (Free Software Foundation-FSF), Eben Moglen ve Yazılım Özgürlüğü Hukuk Merkezi tarafından kaleme alındı ve özgür yazılım camiasının çeşitli itiraz ve katkılarıyla son halini aldı[11].

Bu lisansın güncel sürümü (GPLv3), Özgür Yazılım Vakfı (FSF) tarafından 29 Haziran 2007'de yayınlandı. GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı yani LGPL ise GPL'in bazı yazılım kütüphaneleri için yazılmış sürümüdür. Copyleft esaslı lisansların en güçlü ve en yaygın örneği olan GNU GPL, günümüzde milyonlarca yazılım bileşeni tarafından kullanılmaktadır[11]

Özgür Yazılım Vakfı (FSF) tarafından kaleme alınan GNU, dört temel özgürlüğü güvence altına almayı amaçlar. Bu dört temel özgürlük sırasıyla şunlardır:

  • Özgürlük  0: Programı sınırsız kullanma özgürlüğü.
  • Özgürlük 1: Programın nasıl çalıştığını inceleme ve amaçlara uygun değiştirme özgürlüğü.
  • Özgürlük 2: Programın kopyalarını sınırsız dağıtma özgürlüğü.
  • Özgürlük 3: Programın değiştirilmiş halini dağıtma özgürlüğü[12]

GPL’nin kullanıcılarına çok önemli avantajlar sunmaktadır. Bu avantajları şu şekilde sıralayabiliriz;

Kullanıcı yazılımının içinde ne olduğunu bilir. Bazı üretici firmaların yaptığı öne sürülen arka kapı (backdoor) yerleştirme vakaları imkansızdır. Bu özellikle askeri kurumlar için önemli olmaktadır. GPL ile lisanslanan yazılımın kaynak kodu ortada olduğu için gerekli inceleme yapıldıktan sonra rahatlıkla kullanılabilir. 

Yazılım çok büyük bir kitle tarafından kullanılması sonucunda hataların keşfedilmesi ve yine çok büyük bir kitle tarafından geliştirildiği için düzeltilmesi süreci bazen dakikalarla sınırlı olur. 

Üretici firma, kullanıcı kitlesini geliştirmek için büyük bir şans elde etmiş olur.
Kullanıcı yazılımda beğenmediği kısımları değiştirmekte hürdür. Bunu eğer kendisi yapamıyorsa bile yazılım çok büyük bir kitle tarafından kullanıldığı için, İnternet'te biraz aradıktan sonra büyük ihtimalle aynı yazılımın kendi istediği şekilde değiştirilmiş halini rahatlıkla bulur. 

Üretici firma, dünyaca popüler bir GPL yazılımın üreticisi olarak büyük bir prestij elde eder. Referans listesinde on binlerce kişi tarafından kullanılan bir programı geliştirmiş bir firma olmanın onurunu taşır. Bunun sonucunda bir sonraki geliştirdiği yazılıma dışarıdan bakışlar daha profesyonelce olur ve firmanın ismi duyulduğu için de hedef kitle daha büyük olur.
Berkeley (Berkeley Software Distribution-BSD) gibi lisansların aksine GPL bir yazılımdan türetilen yazılım da GPL olmak zorunda olduğu için geliştiricinin kodunun çalınması riski yoktur. 

GPL bir yazılımın kodunun üzerinde oynayan kişi sayısı bazen binleri bulmaktadır. Bu nedenle programlar çok hızlı bir şekilde çok büyük bir kitle tarafından geliştirilir. Bu da yazılımın kalitesinin artmasında büyük bir rol oynar. 

GPL, yazılım sektöründe bir rekabet ortamı yaratmayı sağlar. Ücretli ve kapalı kod olarak sunulan yazılımların ücretsiz ve açık kodlu olanlara nispeten çok daha kaliteli olmasının gerekliliği ortaya çıkar. Bu da yazılımların kalitesini artırır ve sektörün ütopik tam rekabet piyasasına olabildiğince yaklaşmasını sağlar. Sektörü sadece arz değil, talep de yönlendirmeye başlar. 

Kullanıcı ürünün gelişmesi için üretici firmaya bağımlı kalmaz. Özellikle kritik uygulamalarda kullanılan bir yazılımı üreten firmanın batması veya artık yazılıma destek vermemesi durumunda mağdur kalmaz. Kaynak kodu ortada olduğu için kullanıcı istenirse kendi bünyesinde isterse destek alarak yazılımı geliştirmeye devam edebilir[12].

Açık kaynak kodlu yazılımların kullanıcılar ve üreticileri için bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bu tip yazılımları kullanmak ticari yazılımlara göre daha zordur. Özellikle bu türden LMS yazılımları ile eğitim vermek isteyen kuruluşlar bünyelerinde uzman personel istihdam etmek zorundadırlar. Çünkü bu tip yazılımlar için tatmin edici bir müşteri hizmetleri sistemi bulmak çok zordur. Yazılımcı için ise ürettiği programın kamuya açık olan kaynak kodlarından türetilen diğer yazılımlardan kazanç sağlayamaması bu tür yazılımların en büyük dezavantajıdır. Eğer yazılımcı programın veya türevlerinin ticari kullanımından pay almak istiyorsa yazılını Mozilla Kamu Lisansı(Mozilla Public License-MPL)ile lisanslaması gerekir. MPL, BSD ile GPL’nin olanaklarını bir araya getiren bir lisans türüdür.



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:
[11] http://tr.wikipedia.org/wiki/GNU_Genel_Kamu_Lisansı. (18 Ocak 2012).
[12] http://tr.pardus-wiki.org/GNU_Genel_Kamu_Lisansı. (18 Ocak 2012).

3 Mayıs 2016 Salı

LMS Yazılımları Hakkında






3.5 LMS Yazılımlarının Sınıflandırılması

Uzaktan eğitimin yaygınlaşması sonucu yazılım sektöründe LMS programları ile ilgili önemli bir pazar meydana gelmiştir. Bu pazardan söz sahibi olmak, bu pastadan pay kapmak isteyen irili ufaklı pek çok yazılım firması kendi ticari yazılımlarını üreterek piyasaya sürmüşlerdir. Bunun yanında uzaktan eğitim hayatlarına lisanslı yazılımlarla başlayan başta üniversiteler olmak üzere, çeşitli eğitim kurumları kendi bünyelerinde yazılım ekipleri kurarak kendi LMS yazılımlarını geliştirmeye koyulmuşlardır. Tüm bunlara bir de serbest çalışan yazılımcıların yaptıkları çalışmalar da eklenince piyasadaki LMS yazılımı sayısında patlama yaşanmıştır.

Bu yazılımlardan bazıları tüm dünyada ilgi görmüş, bazıları ise kullanıcılardan pek fazla ilgi görmemiştir. Mesela ticari bir yazılım olan Blackboard tüm dünya çapında kullanılan, kendisini ve kalitesini kanıtlamış bir LMS yazılımıdır. Şekil 3.8’de Blackboard sisteminin yönetim sayfası verilmiştir[10]. Ücretsiz bir yazılım olan MOODLE da tüm dünyanın kullandığı ve bu sektörün devleri ile rekabet edebilecek kalitede yapılmış bir çalışmadır. Bu kadar çok çeşit yazılımın olması bu programlar üzerinde bir sınıflandırmanın yapılmasını gerekli kılmıştır.

Blackboard yönetim ekranı.
Şekil 3.8. Blackboard yönetim ekranı.


Günümüzde e-öğrenme yazılımları üreten şirketlerin geliştirdikleri öğrenme yönetim sistemlerinin yanı sıra açık kaynak kodlu pek çok öğrenme yönetim sistemi de bulunmaktadır. Ticari Öğrenme Yönetim Sistemlerinden en bilinir olanları ANGEL_Learning, Blackboard, Desire2Learn, eCollege, Webct (Blackboard tarafından satın alındı), it's learning, eLeaP’dir diyebiliriz.

Açık Kaynak Kodlu Öğrenme Yönetim Sistemlerinin başlıcaları ise ATutor, Claroline, Dokeos, eFront, Fle3, ILIAS, LON-CAPA, MOODLE, OLAT, Sakai, Bodington, Drupal, eStudy, LAMS, Docebo, DotLRN, eLedge, Openelms olarak sıralanabilir[7].


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013


Kaynaklar:

[7]    Ozan, Ö. Öğrenme Yönetim Sistemlerinin (Learning Management Systems - LMS) Değerlendirilmesi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Bilgisayar ve Eğitim Teknolojileri Bölümü. Eskişehir (2008).
[10]  http://www.asu.edu/ (10 Ocak 2012). 

2 Mayıs 2016 Pazartesi

LMS Yazılımları Ne Zaman Kullanılmaya Başladı

3.3 Dünyada LMS Kullanımı

LMS Yazılımları
İnternet teknolojisi ile gelişen ve hızlanan kitlesel iletişim, çok miktarda bilgiyi kaynağından alıp kullanıcıların yaşam alanlarına(okul, iş yeri, ev, vb.) taşıyan yeni ve güçlü bir kanal bulmuştur. Bu kanal aracılığıyla insanlar istedikleri zamanda ve istedikleri yerde bilgiye rahatça ulaşabilmekte; aynı kolaylık ve hızda birbirleri ile iletişim kurabilmektedirler. Bu güçlü ve hızlı iletişim kanalı, uzaktan eğitim vermek için yaklaşık 200 yıldır uğraşan ve bu yolda zaman içinde geliştirilen her türlü iletişim kanalını (posta, radyo, televizyon yayını gibi) kullanan eğitimcilerin gözünden kaçmamıştır. Eğitimciler ders içeriklerini web sitelerine taşıyarak sanal okullarını kurmuşlar ve internet üzerinden uzaktan eğitim faaliyetlerine devam etmişlerdir. Tüm bu girişimler çeşitli LMS programlarının yazılmasını ve uygulanmasını sağlamıştır. LMS yazılımlarının dünyada kullanım ve gelişim sürecini şu şekilde sıralanabilir.



  • 1992’de ilk basit LMS uygulaması olan CAPA (Computer Assisted Personalized Approach) Michigan State University’de uygulandı.
  • 1993’te tamamen çevrimiçi eğitim veren ilk üniversite Jones International University kuruldu. (ABD)
  • 1994’te İnternet kullanımı evlere girdi.
  • 1994’te Virtual Summer School yaz okulu pilot uygulaması olarak öğrencilerin evlerinde modem ve bilgisayar kullanarak eğitim almasına imkan sağladı.
  • 1995’te Desmond Keegan elektronik ortamda Sanal Sınıf fikrini ortaya çıkardı.
  • 1995’te NIcenet ICA (Öğretmen ile öğrenciyi ücretsiz ortamda buluşturan platform) halka erişime açıldı.
  • 1997’de Course Info Releases Interactive Learning Network (Blackboard’ın ilk hali) geliştirildi.
  • 1997’de WebCt1.0 yayınlandı.
  • 2001’de Claroline projesi claroline.net olarak Belçika’da Catholic University of Louvain tarafından öğretim görevlilerin tecrübe paylaşımları için yayına geçti.
  • 2001’de açık kaynak Uzaktan Eğitim sistemi MOODLE moodle.com tarafından başlatıldı.
  • 2002’de MOODLE1.0 yayınlandı Seque Projesi (İçerik Yönetimi) ilk halini sundu. Site@School(İlkokullar için) yayına geçti. Mobil öğrenme geliştirilmeye başlandı.
  • 2003’te Adobe Connect’in ilk hali olan Macromedia Breeze kullanılmaya başlandı.
  • 2004’te Sakai Eğitim geliştirme ve paylaşma projesi çeşitli üniversitelerden gelen projelerle oluşturuldu.
  • 2006’da Blackboard patentini aldı.
  • 2008’de Open University Youtube’da yayına başladı[9].

Öğrenme Yönetim Sistemleri eğitim kurumları dışında, çalışanlarına eğitim vermek isteyen özel şirketler tarafından da kullanılmaktadır. Özellikle farklı coğrafyalarda faaliyetler gösteren bankalar ve çokuluslu şirketler uzaktan eğitim faaliyetlerini yürütülürken, LMS yazılımlarının sunduğu video konferans ile senkron öğretim olanakları ve diğer görsel eğitim araçlarından faydalanmaktadırlar. LMS yazılımları günümüzde oldukça popüler olan “yaşam boyu eğitim” kavramına dayanarak uygulanan uzaktan eğitim faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını sağlamıştır.



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013



Kaynaklar:


[9]    Arslan, M., 5. ULAKNET Çalıştay ve Eğitimi Sunumları, Karadeniz Teknik Üniversitesi TRABZON, (15-18 Mayıs 2011).

26 Nisan 2016 Salı

LMS Nedir? CMS Nedir?

3.2 LMS ve CMS Kavramları


LMS yazılımlarının birer içerik yönetim sistemi oldukları belirtilmişti. Bundan dolayı LMS ve CMS kullanımı her bakımdan birbirine benzemektedir. İdeal bir LMS programı, CMS yazılımlarının tüm özelliklerini taşır. 

Modülerdir; yani sisteme yeni bir özellik eklerken tüm tasarımı ya da tüm yazılımı değiştirmeniz gerekmez. İlgili eklentiye ait modülün sisteme dahil edilmesi yeterlidir. Bu işlem LMS’in yönetim panelinden rahatlıkla gerçekleştirilebilir. Tüm yazılım bir paket halindedir. Aynı şekilde eklentileri de paketler halindedir. Diğer bir deyişle, bir yapbozun parçalarını birleştirir gibi tüm sistem baştan aşağı amaca uygun olarak yapılandırılır.

Rol tabanlıdır; kullanıcılar üstlendikleri görevlere göre yetkilendirilebilirler. Site yöneticisi, geliştirici, eğitmen, öğrenci, öğrenci işleri sorumlusu, konuk kullanıcı gibi çeşitli rollerde kullanıcı profilleri yaptıkları işlerin gerektirdiği yetkilerle yetkilendirilebilirler. Bu sayede sistemin çalışma bütünlüğü ve güvenliği sağlanmış olur.

Üyelik sistemi vardır. Siteyi ziyaret edenler site yönetiminin belirleyeceği kurallar dahilinde sisteme üye olabilirler. Kendi üye kontrol panellerinden profillerini düzenleyebilirler. Ayrıca site yönetiminin kendilerine tanıdıkları yetkiler çerçevesinde sistem üzerinden kendi içeriklerini yayınlayabilirler. LMS yazılımları bu özelliği, siteye öğrenci veya eğitmen kaydı alırken kullanırlar. Dokeos üye kayıt sayfası Şekil 3.1’de gösterilmiştir.

Dokeos Üye Kayıt Formu

Şekil 3.1. Dokeos sisteminde üye kayıt formu.

İçerikler kategoriler halinde yayınlanabilir. Sitede yayınlanan içeriklerin belirli bir düzen içinde olabilmesi ve özellikle kullanıcıların(ziyaretçilerin) sistemden verimli bir şekilde faydalanabilmeleri için kategorize edilmesi şarttır. Sistem içinde bir konu açılmadan önce mutlaka kategorisinin belirlenmesi gerekir. LMS programları da aynı şekilde sistemi kullanan eğitmenler, açtıkları dersleri kategorize edebilirler. Şekil 3.2’de Esnek Nesne Yönelimli Dinamik Öğrenme Ortamı (Modular Object Oriented Dynamic Learning Environment-MOODLE) sisteminde bir dersin kategorize edilmesi verilmiştir.

MOODLE sisteminde bir dersin kategorize edilmesi.

Şekil 3.2. MOODLE sisteminde bir dersin kategorize edilmesi.

Açık Kaynak Kodlu CMS yazılımlarının çok geniş bir geliştirici kitlesi vardır. Bu da yazılımı kullanan kişilere pek çok alternatif eklenti ve seçenek sunar. Eğer kullanıcı yeterli bilgiye sahipse kendisi de sistem üzerinde çalışabilen eklentiler üretebilir ve bu yazılımları ücretsiz olarak yayınlayabilir. Aynı durum Açık Kaynak Kodlu LMS yazılımları için de geçerlidir.

İçerik geliştirmek için yazılım bilgisine gerek yoktur. Tüm CMS yazılımları kullanıcılarına kolayca ve tek satır kod yazmadan içerik hazırlama ve yayınlama olanağı sunarlar. Bu sayede temel bilgisayar bilgisine sahip olan her üye sistemi kullanabilir ve kendi içeriğini yayınlayabilir. Bunun için sistemin kullanıcılara sunduğu web editörleri yeterlidir. Joomla’da içerik ekleme sayfası Şekil 3.3’de gösterilmiştir.

Joomla içerik yönetim sayfası

Şekil 3.3. Joomla içerik yönetim sayfası

CMS yazılımlarının kurulumları çok basittir ve kullanıcı birkaç dakika içinde tüm sistemi kendi başına kurabilir. Bu tip yazılımlarının çoğunun kurulumu benzer şekilde yapılır. Programın sitesinden kurulum paketi indirilir ve bu paket sunucu üzerinde yayınının yapılacağı klasöre kopyalanır. Tarayıcıya paketin kopyalandığı sunucu klasörünün adresi yazıldığında kurulum ekranı görüntülenir. İlgili yönergeler takip edilerek kurulum tamamlanır. Şekil 3.4’de Joomla kurulum sayfası verilmiştir. Ayrıca Şekil 3.5’de ise Claroline kurulum sayfası gösterilmiştir.

Joomla Kurulum sayfası.

Şekil 3.4. Joomla Kurulum sayfası.

Claroline kurulum sayfası.

Şekil 3.5. Claroline kurulum sayfası.

Piyasada pek çok içerik yönetim yazılımı bulunmaktadır. Bunlardan Joomla, WordPress, PHP-Nuke, MyBB ve Drupal en çok tercih edilen yazılımlardır. CMS’lerin çoğu ücretsiz açık kaynak kodlu yazılımlardır. Bedava dağıtılan CMS’lerden bazıları eklenti paketleri için ücret talep edebilirler. Bunlar haricinde lisanslı yazılımlar da mevcuttur. PHPCow, VBullettin ve Vivvo bunlardan birkaçıdır. 

LMS yazılımları CMS’lerin eğitim vermek için özelleştirilmiş halidir. Bu sistemler sadece web sayfa içeriklerini yayınlamanın ötesinde işlevlere sahip yazılımlardır. Sisteme üye olan eğitmen ve öğrencilerin site içi faaliyetlerinin ayrıntılı istatistikleri tutulmaktadır. Sistem bünyesinde etkileşimli ders içerikleri ve sınavlar 
geliştirilebilir. Bu içerikler ayrıca sonradan tekrar kullanılmak üzere eğitim paketleri haline getirilebilir. Günümüzde bu içerik paketleri farklı LMS yazılımlarında da kullanılabilecek formda standartlaştırılmıştır. Bu standartlardan tezin beşinci bölümünde bahsedilecektir.

Bir Öğrenme Yönetim Sistemi kurulurken ilk olarak site yönetiminin yetkilendirilmeleri yapılır. Sistemde çalışacak olan kişilere görevlerine uygun erişim ve yönetim yetkileri verilir. Burada yapılan işlem bir okula müdür, öğretmen, teknisyen, memur, hizmetli gibi görevlilerin atanmasına benzetilebilir. Bu aşamadan sonra sistemde açılacak olan derslerin kategorize edilmesi, bu derslerle ilgili materyallerin toplanıp eğitim içerikleri haline getirilmesi, ders programlarının hazırlanması ve öğrenci kayıtlarının kabulü gibi işlemler yapılır.

Öğrenme Yönetim Sistemleri eğitmenlere, ders açmak ve içerik geliştirmek için pek çok farklı seçenek sunarlar. Bu sistemlerde içerik geliştirmek çok kolaydır. Konuların akışı sitemin sunduğu hizmet çerçevesinde belirli şartlara bağlanabileceği gibi(öğrencinin bir konuyu bitirmeden diğerine geçememesi, her konu için zaman kısıtlamalarının yapılması, mini testler uygulanması gibi), sade web sayfaları biçiminde de verilebilir. Bu işlem için sistemin sunduğu web editöründen faydalanılabilinir. Şekil 3.6’da MOODLE ders içeriği düzenleme sayfası görülmektedir.

MOODLE ders içerik düzenleme sayfasından bir ayrıntı.
Şekil 3.6. MOODLE ders içerik düzenleme sayfasından bir ayrıntı.


Bu sistemlerde eğitmenler, ders hazırlarken yazılımın sunduğu ders üretme olanaklarının yanında, daha önceden üretilmiş olan hazır içerik paketlerini de siteme dahil edip zamandan kazanabilirler. Eğer eğitimci kendi içerik paketlerini oluşturmak isterse, bu iş için özel olarak üretilmiş editör yazılımlarından faydalanabilir. Xerte, ScenariChain, eXelearning gibi ücretsiz ve açık kaynak kodlu editörlerden ya da Captivate, ActivePresenter, Camtasia gibi lisanslı yazılımları kullanarak kendi içerik paketlerini üretebilirler. İçeriğin standart olarak paketlenmiş olması onu tekrar tekrar kullanılabilmesini ve ilgili standardı destekleyen diğer platformlara da entegre edilebilmesini sağlar. Şekil 3.7’de eXelearning editör sayfası verilmiştir.

eXelearning editör sayfasında içerik hazırlanması

Şekil 3.7. eXelearning editör sayfasında içerik hazırlanması.
Eğitim veren bütün sistemlerin vazgeçilmezi sınavlardır. LMS programları eğitimcilere kolayca sınav hazırlama olanağı sunacak şekilde tasarlanmışlardır. Genelde sistemin kurulumunda standart olarak gelen sınav modülleri bu iş için yeterli olmaktadır. Ayrıca geliştirici kitlesi tarafından hazırlanmış çeşitli sınav modülleri de sisteme eklenebilir. LMS’lerin modüler yapısı sayesinde bu tip işlemler kolayca yapılır. Sınav sonuçları ve diğer istatistikler(öğrencinin derse devamı, başarı durumu, vs.) sistem tarafından ayrıntılı olarak tutulur ve istenildiği zaman bu veriler sayısal ya da görsel olarak görüntülenir. Öğrencilere çeşitli projeler, ödevler verilebilir. Tüm bu fonksiyonlar sistem tarafından otomatik olarak kontrol edilir. LMS yazılımları kursiyerlerden ders ücreti alınabilmesine imkan tanır. Genelde bu işlem ders tanımlanırken yapılır. Açılan bir derse kayıt olabilmeleri için öğrencilerden ödeme yapmaları talep edilebilir. Sistem kullanıcıyı kayıt esnasında bir ödeme sayfasına yönlendirir. Buradaki modül üzerinden yönergeler takip edilerek, çoğunlukla sanal pos üzerinden ödeme yapılır ve kullanıcı bir kursiyer olarak derse katılır. İyi tasarlanmış bir LMS yazılımı uzaktan eğitim vermek ve bu işten para kazanmak isteyen bir kişi ya da kurum için gerekli olan tüm özellikleri fazlasıyla içermektedir.


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013

25 Nisan 2016 Pazartesi

LMS Nedir?

BÖLÜM 3


ÖĞRENME YÖNETİM SİSTEMLERİ


3.1 LMS Nedir?

LMS tam anlamıyla bir sanal eğitim/öğretim ortamıdır. Bünyesinde eğitim almak isteyen kişiyi eğitmen ve eğitim materyali ile buluşturur. LMS yazılımları teknolojik altyapılarının elverdiği oranda eğitmen, öğrenci ve eğitim materyallerini etkileşime sokar. Sanal ortamda eğitim öğretim faaliyeti bu etkileşimin olumlu ve verimli bir şekilde sağlanması sonucu gerçekleşir. İnternet üzerinde hazırlanan bu ortamlara erişim genelde bilgisayar ile gerçekleşir. Ancak günümüzde artık kullanımı iyice yaygınlaşan akıllı telefonlar, tablet PC’ler vb taşınabilir cihazlar ile internet erişiminin mobil cihazlara ulaşması sonucu, e-öğrenme faaliyetleri de m-öğrenme şeklinde mobil dünyada yerini almıştır. 

Uzaktan eğitimde önemli bir yere sahip olan Öğretim Yönetim Sistemleri(ÖYS) Sanal Öğrenme Ortamı ya da Öğrenim Platformu olarak da bilinir. ÖYS, öğrenim sürecini planlamayı, değerlendirmeyi, uygulamayı sağlayan bir yazılım ya da web tabanlı bir teknoloji olarak tanımlanabilir. Tipik olarak bir ÖYS sistemi kullanan eğitmene eğitsel içeriğini elektronik formatta hazırlamasını, yönetmesini sağlamanın yanında materyali kullanan öğrencinin de performansını değerlendirme ve katılımını gözleme imkânını da sunar[5].

LMS’lerin temel amacı, öğrenim/öğretim programlarının yönetimini kolaylaştırmaktır. LMS’ler, öğrencilere öğrenim gelişimini planlamak, arkadaşlarıyla iletişim kurmak ve birlikte çalışmayı sağlayarak yardımcı olurken yöneticiler için kurumsal olarak hedeflenen öğrenime ulaşmak için müfredatları ve ders programlarını sağlamak, plan, etkinlik gibi bilgilerle ders materyalini öğrencilere ulaştırmak, öğrenci katılımını izlemek, analiz etmek ve raporlamakta yardımcı olmaktadır[6].

Bilgisayarların eğitim alanında kullanılma sürecine bakılırsa Bilgisayar Tabanlı Öğretim (Computer Based Instruction-CBI), Bilgisayar Destekli Öğretim (Computer Assisted Instruction-CAI), bilgisayar destekli öğrenim (Computer Assisted Learning-CAL), İnternet Tabanlı Öğrenme (Internet Based Learning-IBL) gibi kavramlarla karşılaşılmaktadır. Bunlar daha çok bireysel öğrenmeye / öğretime yönelik ve bir konuya özgü öğrenme kaynaklarıdırlar. Öğrenme yönetim sistemi ise adından da anlaşılacağı üzere bir yönetim aracıdır ve eğitim içeriklerinin yönetimine, öğrenenler ve öğretenlerin izlenmesine, öğrenme öğretme süreçlerinin bireyselleşmesine olanak sağlayan bütünleşik bir sistemdir. ÖYS ve diğer bilgisayar terimlerinin arasındaki temel fark ÖYS’nin bütün eğitim öğretim sürecini doğası gereği sistematik bir yaklaşımla kapsamasıdır[7].

LMS yapı olarak bir İçerik Yönetim Sistemi (Content Management System-CMS)’dir. CMS’ler internet ortamı için birden fazla kullanıcının bağımsız olarak, bir yetkilendirme hiyerarşisi içinde web sayfaları için içerikler hazırlayabildiği ve yönetebildiği sistemlerdir. CMS’de sistemin kullanıcıları tasarım ile uğraşmak zorunda kalmadan hazırladıkları içerikleri web sayfası haline getirebilir ve yayınlayabilirler. 

İnternet sayfalarında bulunan bilgilerin arzu edilen şekilde görüntülenmesini sağlayan yazılımlar olarak dar anlamlı bir tanımla değinilen İçerik Yönetim Sistemleri, uluslararası platformda birçok organizasyon için zorunluluk haline gelen modern bir varlık yönetimi tekniği olmuştur[8].

Öğretim Yönetim Sistemi(ÖYS) kurum içerisinde e-öğrenme eğitimlerinin çalışanlara atanması, çalışanların eğitimlerin alınmasını, sonuçların takibi ve sonuçların raporlanması gibi eğitim yönetimi süreçlerini yürütmek için kullanılan internet tabanlı yazılımlardır[8]. 

Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılabileceği üzere LMS yazılımı sadece eğitim içeriğinin yayınlanmasından sorumlu internet sitesi değildir. Bu sistem aynı zamanda eğitim/öğretim faaliyetlerinin yönetilmesinden de sorumludur. Sistem bünyesinde yapılan faaliyetlerden olan dersler, oturumlar, sınavlar ve diğer işlemlerle ilgili istatistikleri tutar, raporlama yapar, çeşitli seviyelerdeki kullanıcılar için yetkilendirmeler belirler. Kısacası sanal ortamda bir okul kurup  ve eğitim verebilmesi için gerekli olan her türlü hizmeti sunan programlardır.



Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013



Kaynaklar:

  [5]    Aydın, C.Ç. ve Biroğul, S., E-Öğrenmede Açık Kaynak Kodlu Öğretim Yönetim Sistemleri ve Moodle. Bilişim Teknolojileri Dergisi, Cilt:1, Sayı: 2, (Mayıs 2008).
[6]    Bayram, F., İbili, E., Hakkari, F., Kantar, M. ve Doğan, M.,, E-Üniversite: SCORM Uyumlu Modüler Öğrenim Yönetim Sistemlerinin Yükseköğretimde Kullanımı. Akademik Bilişim’09 -XI. Akademik Bilişim Konferansı Bildirileri, Harran Üniversitesi, Şanlıurfa., (11-13 Şubat 2009).
[7]    Ozan, Ö. Öğrenme Yönetim Sistemlerinin (Learning Management Systems - LMS) Değerlendirilmesi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Bilgisayar ve Eğitim Teknolojileri Bölümü. Eskişehir (2008).
[8]    Biroğul, S.,  Elmas, Ç., Doğan, N. ve Koç, M.S., Moodle Eğitim Yönetim Sistemi İle Örnek Bir Dersin Uzaktan Eğitim Uygulaması. Bilişim Teknolojileri Dergisi, Cilt:1, Sayı: 2, (Mayıs 2008).

Uzaktan Eğitim Almanın Bir Sakıncasi Var mı?

2.6 Uzaktan Eğitimin Dezavantajları


Uzaktan eğitimin, esnek eğitim ortamı, zaman ve mekan kısıtlamasının kaldırılması ve yine bunlara bağlı olan işletim masraflarının en aza indirilmesi gibi pek çok avantajının yanı sıra, hem eğitim alanlar için hem de eğitimi veren kurum için bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Bu dezavantajlar şöyle sıralanabilir.

1. Uzaktan eğitimin, hizmeti alan kişi için en büyük dezavantajı sınıf ortamındaki gibi öğretmen ile yüz yüze iletişim halinde olamamasıdır. Bu eksiklik eşzamanlı(senkron) olarak, video konferans formatında hazırlanan dersler ile aşılmaya çalışılsa da sınıf ortamındaki öğrenci-öğretmen ilişkisi sağlanamamaktadır. Sanal ortamındaki öğrenci-öğretmen arasındaki soru-cevap süreci sınıf ortamındaki kadar kesin yürütülememektedir. 

2. İnternet bağlantısında meydana gelebilecek herhangi bir yavaşlama veya kesinti, öğrencinin aldığı dersin kalitesini olumsuz yönde etkiler. Eğer ders içeriğinde zamana bağlı öğeler var ise(mini testler, uygulamalar gibi) bağlantı sorunları ya da elektrik kesintisi gibi fiziksek sorunlar öğrencinin aleyhine sonuçların doğmasına neden olur. Aynı şekilde sistemin kurulu olduğu sunucu bilgisayarında meydana gelebilecek herhangi bir arıza, sistemden anlık olarak faydalanan herkesi olumsuz yönde etkiler. Ayrıca bilgisayar korsanlarının sisteme saldırıp işlemez hale getirmesi veya önemli bilgileri çalıp kullanıcıları zarara uğratması da söz konusudur.

3. Yukarıda anlatılan sorunların giderilmesi ve bilgi güvenliğinin sağlanabilmesi için uzman bir teknik kadronun istihdam edilmesi gerekmektedir. Ayrıca teknik altyapının ihtiyacı karşılayabilmesi için gerekli fiziksel araçlara(sunucu bilgisayarları, bağlantı sistemleri, güç kaynakları, ve sistemin barındırılacağı uygun bina ya da binaların tesisi gibi) yatırım yapılmalıdır. Bu da eğitimi veren kurum için yüksek bir başlangıç maliyeti demektir. 

4. Tüm bunlara ek olarak ayrıca uzaktan eğitim sisteminde ders verecek veya ders içeriği hazırlayacak yeterlilikte insan gücünün(öğretmenler, tasarımcılar vs.) bulunması gerekir. Teknik altyapı ile eğitmen kadrosu birbirinden farklıdır. Bu ikisini bir arada koordineli bir şekilde çalıştıracak deneyimli yönetim kadrosuna da ihtiyaç vardır.

5. Uzaktan eğitim, klasik eğitimden daha pahalıdır.

6. Uzaktan eğitimde, örgün öğretimde olduğu gibi laboratuar ortamında deney/uygulama yapma olanağı sunulamamaktadır.


Turgut ARSLAN
Uzaktan Eğitim ve Öğrenme Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması, Tez çalışması, Danışman: Doç.Dr. Seyfettin Dalgıç
Trakya Üniversitesi 2013